Bir ya da birkaç iş kuranlara karşι... bir kanun yok. | Open Subtitles | ليس هناك قانون يمنع الرجل ان يعمل بالتجارة او جميع الأعمال التجارية |
Burada çalışmak zorunda olduğunu söyleyen bir kanun yok. | Open Subtitles | ليس هناك قانون الذي يقول بأنّك يجب أن تعمل هنا |
Raymond Tusk'ı ziyaret edemezsin diyen bir kanun yok. | Open Subtitles | ليس هناك قانون ينمعك من زيارة ريمون تاسك |
Bu işi yaparken güzel görünemeyeceğimizi söyleyen bir yasa yok. | Open Subtitles | ليس هناك قانون يَقُولُ أنك لا تَستطيعُ الظُهُور بشكل أنيق بينما أنت فى عملك |
Tek suçum pantolonumu kaybetmek. Buna karşı bir yasa yok. | Open Subtitles | كل ما فعلتـه أني فقدت ملابسي الداخليـة ليس هناك قانون ضد ذلك |
Bir adam cazip olabilir, buna karşı bir kanun yoktur. | Open Subtitles | رجل يمكن إغراء، ليس هناك قانون ضد ذلك. |
"Dodge'un batιsιnda kanun yoktur, Pecos'un batιsιnda Tanrι yoktur." | Open Subtitles | ( ليس هناك قانون غرب ( دودج " " ( ولا الاه غرب ( بيكوس ) |
Oraya gitmeyi yasaklayan bir kanun yok, değil mi? | Open Subtitles | ليس هناك قانون يمنع السفر إلى هناك، أليس كذلك؟ |
Daha önce hiç dişi bir Seçilmiş olmadı elbette. Ama bir kadın Eldiven'de yarışamaz diye bir kanun yok. | Open Subtitles | إنما لم تتقلّد أية امرأة مقام الأصفياء سلفًا، لكن ليس هناك قانون يحرّم خوضهُنَّ المباراة. |
Kendi paranı çekmeye karşı bir kanun yok, değil mi? | Open Subtitles | -لأنني بحاجة إليها . ليس هناك قانون ضدّ إنفاق أموالك الخاصّة، صحيح؟ |
Mangal kömürüne karşı bir kanun yok. | Open Subtitles | ليس هناك قانون ضد الفحم. |
Böyle bir kanun yok. | Open Subtitles | ليس هناك قانون مثل هذا النوع |
Senden benim gibi olmanı isteyen bir yasa yok. | Open Subtitles | ليس هناك قانون يجبرُكَ أن تكون مثلى |
Koşmaya karşı bir yasa yok. Başka? | Open Subtitles | ليس هناك قانون ضد الجري |