| Kabir, sadece bizimle çalışıp çalışmadığını öğrenmek için Izna'ya teklif etti. | Open Subtitles | كبير تقدم لإزنا فقط ليعرف إن كانت تعمل معنا أم لا |
| Bu adam, bunun sosyal bir ziyaret olmadığını bilecek kadar zeki. | Open Subtitles | هذا الرجل ذكي ما يكفي ليعرف أن هذه ليست زيارة إجتماعية. |
| Kesinlikle geyik değil. Babam olsa bilirdi, kemiklerden iyi anlardı. | Open Subtitles | إن كانت لغزال, كان والدي ليعرف, كان جيداً بالتعرف عليها |
| Daha eğitimde. Satış limitlerini bilmesi gerekmiyor. | Open Subtitles | إنه متدرب, إنه لا يحتاج ليعرف إبتدائيات حدود البيع. |
| Bir kral yardıma ihtiyacı olduğunda yeterince mantıklı düşünmeyi bilir. | Open Subtitles | الملك يجب أن يكون حكيم بما فيه الكفاية ليعرف متى يحتاج على المساعدة |
| Benim insanlarımın ileride gerçekleri öğrenme şanslarının olduğunu hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن شعبي سيكون لديه الفرصة ليعرف الحقيقة |
| Malory 15. yüzyılda kitabını yazarken bu mezar taşı yazısının ne kadar isabetli bir öngörü olduğunu bilemezdi. | TED | أثناء كتابته لهذا في القرن الخامس عشر، لم يكن مالوري ليعرف قط كم سيصبح هذا النقش نبوئي. |
| Çocuklarla bu kadar iyi anlaşabileceğini kim bilebilirdi ki? | Open Subtitles | من كان ليعرف بأنّك ستكون طبيعيا هكذا مع الأطفال؟ |
| Bizi bu topraklardan sürmeye çalışmadan önce zaaflarımızı öğrenmek için. | Open Subtitles | ليعرف نقاط ضعفنا قبل ان يحاول إخراجنا من هذه الأراضي |
| Babası ve kardeşi hapse girmiş. Nedenini öğrenmek için gitti. | Open Subtitles | لقد سمع بأن أبوه وأخوه كانا في السجن فذهب ليعرف لماذا |
| Ne olduğunu öğrenmek için, onun yaşadığını yaşamak zorundaydı. | Open Subtitles | ليعرف ماذا حدث كان من المهم أن يواجه ما واجهته ديانا |
| Para isteyen her kimse, mali varlıklarının değerini tam olarak bilecek kadar iyi tanıyor onları. | Open Subtitles | أياً كان من قام بالطلب، فإنّه يعرفهم جيًداً بما يكفي ليعرف مقدار المال الذي لديهم بالضبط. |
| Bunu komik bulacağımı bilecek kadar tanıyor mu beni? | Open Subtitles | ، هل يعرفني جيداًً ليعرف ، أنني سأجد هذا مضحكاً؟ |
| Bu yasalara aykırı ve gerçek bir doktor bunu bilirdi. | Open Subtitles | ذلك مخالف للقانون , و أي طبيب حقيقي كان ليعرف ذلك. |
| - Yasaya karşı geldiğini bilebilir miydi? - Evet, bilirdi. Fakat o Aaron değildi... | Open Subtitles | ــ هل كانَ يعرف أنه خرقَ القانون ــ نعم , كانَ ليعرف ,ولكن لم يكن "آرون" |
| Bunu dünyanın bilmesi için kaydetmek gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | واعتقد بانه يجب ان يتم تسجيله للعالم ليعرف. |
| Hannah'yı tanıyan herkes güllerden nefret ettiğini bilir. | Open Subtitles | أي أحد عرف هانا كان ليعرف أنها كانت تكره الورد |
| Senin asıl yüzün bu ve Storybrooke halkının bunu öğrenme zamanı geldi. | Open Subtitles | تلك حقيقتكِ. و حان الوقت ليعرف سكّان ''ستوري بروك'' ذلك. |
| Daha önce başrolde olan kızın adı neydi? Kristin Chenoweth. Benim kocam bunu bir milyon sene geçse bilemezdi. | Open Subtitles | كريستن شونويز زوجى لن يكن ليعرف هذا خلال مليون سنة |
| Bize yardımcı olacak ailenin o olacağını kim bilebilirdi, değil mi? | Open Subtitles | من كان ليعرف أنها الوالدة التي ستساندنا؟ |
| ama ne zaman duracağınızı bilmek için... içgüdüleriniz çok güçlü olmalıdır. | Open Subtitles | ولكن يتطلب غريزه جيده ليعرف متى الوقت المناسب ليتوقف عن الملاحقه |
| Dosyaya göre şu an cerrahın neyle uğraştığını daha iyi anlaması için görüntüleme yapıyorlar. | Open Subtitles | الملف يذكر أنهم يقومون بأشعة أخرى الآن ليعرف الجراح مع أى شئ يتعامل |
| Sessizce girip kaç kişi olduklarını öğrenecek biri lazım. | Open Subtitles | أريد شخص ما أن يدخل بهدوء ليعرف كم عددهم تماما |
| Artık dünyanın gerçeği öğrenmesinin vakti geldi. | Open Subtitles | اعتقد حان الوقت ليعرف العالم الحقيقة |
| Sobibor'un Yahudi kitle katliamlarının merkezi olacağından haberi yokmuş. | Open Subtitles | لم يكن ليعرف ان معسكر زوبيبور.. هو مكان الابادة الجماعي لليهود |
| General ülkeyi terk ettiğini söyleyecektir, ama ben, halk güvenli olduğunda döneceğini bilsin diye kalmalıyım. | Open Subtitles | سيقول الجنرال انك تخليتي عن البلاد لكن يجب علي ان ابقى ليعرف الناس متى ستعودين عندما يكون امانا |
| Sanki, onun gerçekten saatin kaç olduğunu Bilmeye ihtiyacı var gibi. Onun kıçını sarhoş et ve göstermekten çekinmesin. | Open Subtitles | الأمر يشبه, انه ينظر ليعرف الوقت حقا ثملة للغاية ولا تخاف ان تظهر ذلك |