Böylece her Pazar gecesi birbirimize veda etmek zorunda kalmayız. | Open Subtitles | اعني , ليس علينا ان نقول وداعا كل ليلة أحد |
Peki son iki aydır her Pazar gecesi piyano çalış diye dairemizi kullanmana izin verirken ne yapıyordun? | Open Subtitles | اذاً في الشهرين الأخيرين عندما كُنا نتركك في شقتنا لتتدرب على البيانو كُل ليلة أحد ماذا كُنت تفعل ؟ |
Tamam, Jude ve benim Pazar gecesi randevumuz vardı. | Open Subtitles | حسناً أنا و " جود " لدينا موعد ليلة أحد مؤجل لماذا ؟ |
Onunla her pazar akşamı telefonla dinleyicilerin bağlandığı bir radyo programı yapıyorum. | Open Subtitles | أقدّم معه برنامجاً إذاعياً معنوياً كل ليلة أحد. |
Bana her pazar akşamı Merkez Markette yemek yediğini söyledi. | Open Subtitles | ... أخبرني أنه يأكل كل ليلة أحد في السوق المركزي |
Kendi evini aldıktan sonra bile her pazar akşamı evime gelip o koltuğa oturdu ve benimle birlikte televizyon izledi. | Open Subtitles | حتى بعد أن إنتقلت لشقتها الخاصة، كل ليلة أحد كانت تاتي لمنزلي، و تجلس في ذلك الكرسي، و تشاهد البرامج معي. فتاة جميلة. |
Biri sana burada Pazar gecesi çalıştığını söyledi mi? | Open Subtitles | قال لي أحدهم أنّك هنا تعمل في ليلة أحد... |
Bir Pazar gecesi, | Open Subtitles | ليلة أحد |
Babamla pazar akşamı yemeklerimizi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين عشاء كل ليلة أحد مع أبي؟ |