| Ben çocukken Annem bana çok güzel bir kazak dikmişti. | TED | عندما كنت طفلا حاكت لي أمي هذه السترة الرائعة. |
| Westboro'dan ayrılışımdan birkaç hafta önce, Annem bana bir şey söyledi; ailemle kalabilmemin bir yolu olmasını çaresizce umut ederken... | TED | قالت لي أمي شيئاً قبل أسابيع من مغادرتي لويستبرو، حين كنت آمل بشكل يائس أن تكون هناك طريقة ما كي أظلّ مع عائلتي. |
| Bak! Bütün bu harika şeyleri Annem bana getirmiş. | Open Subtitles | تعال لترى كل هذه الأشياء الرائعة التي أحضرتها لي أمي |
| Annemin bana en son ayarladigi kizin biyigi ve kuyrugu vardi. | Open Subtitles | آخر بنت إختارتها لي أمي كان لديها شوارب و نقش أثري |
| Hayatım boyunca, Annemin bana dediklerini unutmaya çalışmaktaydım. | Open Subtitles | حاولت لأنسى ما قالته لي أمي في كامل حياتي |
| Bak Annem bana ne yaptı. | Open Subtitles | ـ انظري الى ما قدمت لي أمي ـ واو أنه جميل |
| Annem bana her gün okula gitmemi yoksa benden 5 dolar alacağını söylerdi. | Open Subtitles | قالت لي أمي أني إن تغيبتُ يوماً واحداً عن المدرسة فستقتلع 5 دولارات من لحمي |
| Annem bana hep söylerdi: "Bir gün senin de iyi yaptığın bir şey olacak." | Open Subtitles | لطالما قالت لي أمي أني يوماً ما سأبرع في شيء ما |
| Beni bir masaya oturttular, koruyucu Annem bana dedi ki, "Bizi sevmiyorsun, değil mi?" | TED | أجلساني على الطاولة وقالت لي أمي بالتبني "انت لا تحبنا اليس كذلك؟ " في عمر 11 سنة |
| Demek istediğim, neden Annem bana domates getiriyor? | Open Subtitles | أعني، لماذا قد تحضر لي أمي طماطم؟ |
| Annem bana ben öldükten sonra bile, yaşamaya devam edecek bir ruhum olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالت لي أمي أن لي روح... و أنها ستعيش بعد أن أموت أنا... |
| Ben de gerçek olunca Annem bana kitap okuyacak, beni yatağıma yatıracak beni dinleyecek, yanıma sokulacak ve her gün, yüz kez, beni sevdiğini söyleyecek. | Open Subtitles | عندما أصبح حقيقيا... ستقرأ لي أمي القصص... حتى أنام... |
| Annem bana bir mektup bırakmış. Babamın sen olduğu yazıyor. | Open Subtitles | تركت لي أمي رسالة تقول فيها أنك أنت أبي |
| Her hasta oluşumda Annem bana okur. | Open Subtitles | تحكيها لي أمي عندما أكون مريضاً |
| Annemin bana söylediğiyle aynı uzunlukta bir cümleydi, ki onun dediği: | Open Subtitles | كان أطول بجملة عن الذي قالته لي أمي والذي كان |
| Annemin bana almadığı başka bir şey daha, şeftali. | Open Subtitles | وهذا أمر آخر لم تجلبه لي أمي مطلقاً الهامستر |
| Annemin bana anlattığı ve senin yıllardır anlattığın parçaları birleştirdiğim kadarını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ما قالته لي أمي والقليل الذي من الفتات والأجزاء التي قلتيها لي على مر السنين |
| Bu Annemin bana aldıklarından daha iyi. | Open Subtitles | هذه البذور أحسن من التي ترسلها لي أمي |
| Annemin bana özel bir hediye olarak aldığı silahı arabanın yanına attın. | Open Subtitles | مسدسي الخزفي ذو الألفين دولار الذي أهدته لي أمي... تلق به بجوار السيارة ماذا سيحدث عندما يمشطوا البحيرة؟ |
| Annemin bana özel bir hediye olarak aldığı silahı arabanın yanına attın. | Open Subtitles | مسدسي الخزفي ذو الألفين دولار الذي أهدته لي أمي... |
| Bu muskayı bana annem beklentiler içinde verdi... saygılı bir anne. | Open Subtitles | هذه التميمة أعطتها لي أمي وتحمل الكثير من التوقعات وتحمل لك الكثير من الإحترام |