İnsanlar bana partini kaçıramayacağımı söylüyor. | Open Subtitles | يقول لي الناس: إنني لا أستطيع أن أفوت حفلتك |
Biz ifadenizin yapısını oluşturmak için kullandığınız materyallerin hoşgörüsünü inceliyoruz. Mesela konuşmalarınızda ve ya yazdıklarınızda. İnsanlar bana sık sık: 'Bir kelimenin gerçek olduğunu nasıl anlarım?' | TED | إننا ندرس قابلية إحتمال المواد التي تستخدمها لبناء هيكل تعبيرك : في محادثاتكم وكتاباتكم . وعندها غالبا يقول لي الناس , " حسنا , -- كيف لي أن أعرف أن هذه الكلمة حقيقية ؟ " |
Danimarka'dan insanlar bana çoğu Danimarkalı yabancılarla konuşmaya o kadar isteksizler ki, etrafından dolanmaları gereken birine ''affedersiniz'' demektense, otobüste duraklarını kaçırmayı tercih ettiklerini söylediler. | TED | يقول لي الناس من الدنمارك أن العديد من الدنماركيين يكرهون الحديث إلى الغرباء، لدرجة أنهم يفضلون تفويت محطتهم في حافلة الباص على أن يقولون "لو سمحت" لشخص ما عندما يحتاجون للمرور من جانبه. |
İnsanların bana anlattıklarından bildiğim kadarıyla. | Open Subtitles | . او علي الأقل , هذا ما قاله لي الناس |
İnsanların bana tasarımlarım için para ödediği bir pasta dükkanı işletiyorum ben gerçek dünyada, o yüzden... | Open Subtitles | أمتلك محل كعك في العالم الحقيقي حيث يدفع لي الناس ...من أجل تصاميمي, لذا |
İnsanlar bana gelip, "Aramızda kalsın ama Ring Dings ve Pepsi için çok heyecanlıyım." dedi. | Open Subtitles | ويقول لي الناس "بيني وبينك، أتحمّس للغاية تجاه البسكويت والـ(بيبسي)" |
İnsanlar bana Joanne'i buraya getirdiğim için deli dediler | Open Subtitles | قال لي الناس أنني مجنونة لإحضاري (جوان) إلى هنا |
Burası New Jersey. İnsanlar bana ılımlı olduğum için oy verecek. | Open Subtitles | هذه (نيو جيرسي)، يصوّت لي الناس لأنّني معتدل |
İnsanlar bana aynı Denzel Washington a benzediğimi söyler. | Open Subtitles | يقول لي الناس إنني (أشبه (دنزيل واشنطن |