ويكيبيديا

    "لي ليس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bana
        
    • yok
        
    • benim
        
    Bu arazi tamamen bana ait ama ne yapacağımı bilmiyorum. Open Subtitles و هذه الأرض لي ليس لديّ فكرة عما سأفعله بها
    - O şey tarafından öldürülmemem için bana biraz saygı göster. Open Subtitles أظهر بعض الإحترام لي ليس التعرض للقتل من قبل ذلك الشيئ
    Bölümü, okuması ve bana ne düşündüğünü söylemesi için bilim insanı olmayan bir arkadaşıma verdim, bölümü alıp gitti. TED وأعطيت الفصل لصديق لي ليس عالماً، حتى يقرأه ويخبرني برأيه، وقد أخذ الفصل.
    Bir sirketiniz yok, söyleyebilecegim sey, bir ofisiniz bile yok. Open Subtitles ليس لديك شركة، ومما اتضح لي ليس لديك مكتب أيضًا
    Senin-- Senin karın yok ki ! Open Subtitles ذلك النصف لي ليس لدي فكرة عما تتحدّث عنه ماذا؟
    benim için, karanlık pek değil de, karanlıkta yaşayan önemli. Open Subtitles بالنسبة لي .. ليس الظلام إنما من يعيش في الظلام
    Evet doğru, ona benim için kokain hazırlaması konusunda ihtiyacım vardı. Open Subtitles أجل لقد كنت أحتاجه ليطبخ لي ليس مواعدة الخادمة في الجوار
    - Pekala. bana para ödediğin için seninle lobide buluşacağım. Open Subtitles ساقابلك في البهو وذلك لانك تدفع لي ليس الا
    bana para ödediğin için seninle lobide buluşacağım. Çok teşekkür ederim. Open Subtitles ساقابلك في البهو وذلك لانك تدفع لي ليس الا
    Şimdi O'Neill bana, yalnızca kendi sadakatinin nereye olduğunu değil aynı zamanda seninkininde nereye olduğunu kanıtladı. Open Subtitles الآن اونيل اثبت لي ليس فقط ولاءه، لكن ولاءكم ايضا
    Yandaki restaurant'a gideceğim ve bir masaya oturacağım... eğer bana katılmak istersen, uh... gözünde büyütme, tamam mı? Open Subtitles سأذهب للمطعم المقابل واجلس هناك وإذا كنتي ترغبين في ان تنضمي لي ليس بالأمر المهم، جيد؟
    bana bunu söylediğini kimseye söylememiştim, mahkemeye bile. Open Subtitles لم أخبر أحداً بما قالهُ لي, ليس حتى في المحاكمة
    Polise, senin bana şantaj yaptığını söylemem; senin için iyi olmaz. Open Subtitles أخباري الشرطة عن إبتزازك لي ليس جيداً لك
    bana karşı olan yakınlığının, genç bir kadınla yatmaktan, ziyade güven duymakla ilgili olması? Open Subtitles أن انجذابه لي ليس له علاقة بأن ينام مع إمرأة صغيرة في العمر. لكن انه عن الأمان؟
    Bu sana şok edici gelebilir ama hayatımda olanların seninle bir ilgisi yok. Tamam, güzel. Open Subtitles , ربما هذا سيصدمك لكن ما يحدث لي ليس له علاقة بك
    ...diye sızlanmanı dinleyerek geçirdim ve şimdi buna hakkım yok öyle mi? Open Subtitles عن الأشياء التي كان من الممكن أن تفعلها بدوني و الآن تقول لي ليس لي حقوق؟
    Zaten kendini bana düzdürerek iyilik ediyor ona bunu yaşatmanın bir anlamı yok. Open Subtitles انها لطيفة جداً لتسمح لي ليس هناك اي حال من الاحوال ان اجعلها تمر من هذا
    Amerika'yı benim evim yapan şey, pasaportum ya da aksanım değil; ancak bu belirleyici tecrübeler ve bunun geçtiği yerler oluyor. TED ما يجعل أمريكا وطنا لي ليس جواز سفري أو لكنتي، بل هذه التجارب الخاصة جدا والآماكن التي وقعت فيها.
    Burada benim için önemli olan, kargaları fıstık toplamak için eğitebileceğimiz değil. TED إذاً الشئ المهم حول هذا بالنسبة لي ليس أنه يمكننا تدريب الغربان لإلتقاط الفول السوداني.
    benim için üzümün yerini tutmazlar ama... onları da çok arzuluyorum. Open Subtitles نعم , بالنسبة لي ليس العنب في حد ذاته بقدر رغبتي فيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد