| Son zamanlarda iyice kötüleşti, hiçbir şey yapamıyorum. | Open Subtitles | مؤخّرًا أصبح الأمرُ أسوأ لم أعد أستطيع حتّى أن أعمل |
| Son zamanlarda boğazıma duran yemek artıklarından iyi olduğu kesin. | Open Subtitles | حتمًا أفضل من طعام الخنازير الذي ابتلعتُه مؤخّرًا |
| Fakat sizin de söylediğiniz gibi Son zamanlarda oldukça sıra dışıydım. | Open Subtitles | لكن كما قلتَ، إنّي استثنائيّ جدًّا مؤخّرًا. |
| E-postalarını gördüm, Yakın zamanda ayrılık yaşamışsın. | Open Subtitles | علمت من خلال رسائلك أنّك قد مررت بانفصال مؤخّرًا |
| Aslında çok ilginç... Son zamanlarda... | Open Subtitles | أتعلمين، ثمّة أمر مثير للاهتمام طرأ مؤخّرًا. |
| Son zamanlarda bir projeymişim gibi hissediyorum. Sanki çözülmesi gereken bir sorunmuşum gibi. | Open Subtitles | أشعر مؤخّرًا وكأنّي مادة اختبار تعاني مشكلة ويجب أن أعالج |
| Sen ve ben her zaman nasıl eğlenileceğini bildik. Son zamanlarda hayatımda olmayan bir şey bu. | Open Subtitles | تعلم أنّي دومًا أجيد الاستمتاع وهو أمر غائب عن حياتي مؤخّرًا |
| Sen ve ben her zaman nasıl eğlenileceğini bildik. Son zamanlarda hayatımda olmayan bir şey bu. | Open Subtitles | تعلم أنّي دومًا أجيد الاستمتاع، وهو أمر غائب عن حياتي مؤخّرًا. |
| Anlaşılır bir şey. Yani Son zamanlarda biraz gizemli olmuştum. | Open Subtitles | هذا قابل للفهم، لأنّي كنتُ مبهمًا قليلًا مؤخّرًا. |
| İşte mesele de bu Bonnie. Sana karşı çıkamam çünkü Son zamanlarda kendimi şanssız hissediyorum. | Open Subtitles | لن أعارضك في ذلك، إذ أنّي أشعر بنفاذ حظّي مؤخّرًا |
| Son zamanlarda mutfak bıçağını kapıp sakinleşmek için ona bakarken buluyorum kendimi. | Open Subtitles | وجدت نفسي مؤخّرًا أحمل سكّين .المطبخ محملقةً فيها لأهدئ روعي |
| Bunu riske atamam. Son zamanlarda büyülerini kontrol etmekte zorluk çekiyor. | Open Subtitles | لا تمكنني المخاطرة بذلك سيطرتها على سحرها أقلّ مؤخّرًا |
| İki, ağabeyime Son zamanlarda yaptığım sağlıksız davranışlar adına tüm kalbimle ilettiğim özürlerimi kabul ettirmek. | Open Subtitles | ثانيًّا، إقناع أخي بقبول اعتذاري الصادق عن تصرّفي الملتوي مؤخّرًا |
| Fark ettin mi bilmiyorum ama Son zamanlarda biraz zor zamanlar geçiriyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن لاحظت، لكنّي أمرّ بعسرٍ مؤخّرًا. |
| Küçük bir hediye vereyim dedim. Son zamanlarda annen yüzünden çok üzüldüğünü biliyorum. | Open Subtitles | فقط مواساة صغيرة، أعلم أنّك كنتَ تشعر بحزن شديد بسبب أمّك مؤخّرًا.. |
| Yalnızca diyorum ki Son zamanlarda başına çok şey geldi ve duyguların darmadağın oldu. | Open Subtitles | إنّما أقصد أنّك عانيت الكثير مؤخّرًا ومشاعرك تائهة. |
| Sonra bir içki içeceğim ve Son zamanlarda ne kadar hıyarlık ettiğini düşünmen için fırsat tanıyacağım. | Open Subtitles | ثم أستناول شرابًا. وسأتركك تفكّر في الإزعاج الرهيب الذي سببتَه مؤخّرًا. |
| Yakın zamanda birinin bana söylediği gibi, karanlık bir kere içine girince bir daha hiç çıkmaz. | Open Subtitles | أخبرني أحد مؤخّرًا أنّك حالما تسمحين للظلمة بدخولك، فلن تبارحك أبدًا. |
| Yakın zamanda Hiç şehre indiniz mi ? Bir süredir inmiyorum. | Open Subtitles | أنت قد كان في المدينة مؤخّرًا ؟ |
| Bilim insanları Yakın zamanda küçük dalgalanmalar algıladılar. | Open Subtitles | لاحظ العلماء مؤخّرًا تأرجحًا طفيفًا |
| Onu yerinden etme, doktor. Çocuk dalgasını daha yeni buldu. | Open Subtitles | لا تحبطهُ يا دكتور . الولد بدأ يؤدي مؤخّرًا فقط |
| Son günlerde seni biraz zayıf gördüm de. | Open Subtitles | تبدو ضعيف جدًّا مؤخّرًا لذا طبخت بعض الطّعام الصّحّيّ . |