Etrafıma baktım ve bunun tüm çevremde böyle olduğunu gördüm. Abartısız yüzlerce birey kendi bedenlerine ve kişiliklerine uymayan bir avuç sesi kullanıyordu. | TED | نظرت حولي ورأيت هذا يحدث في كل مكان من حولي، حرفيًا، مئات من الأشخاص يستخدمون أصواتًا معدودة، أصوات لا تلائم أجسامهم ولا شخصياتهم. |
Yaklaştığımız zaman bölgedeki yüzlerce sinirli kişi bizim aracımıza saldırdılar ve taş attılar. | TED | عند إقترابنا ، هاجمت جموع غاضبة شاحناتنا والقى عليهم الحجارة ، من قبل مئات من الأشخاص من كل المكان. |
yüzlerce insanın bir araya gelip de elbirliği ile ne çok şey başarabildiklerini görsen, şaşardın. | Open Subtitles | عندما تأتي عدة مئات من الأشخاص معا، وسوف يفاجأ أن مدى يمكنك الحصول على انجازه. |
Ne zaman yüzlerce insanın karşısında başarısız olmaktan endişelensem, kendimi kusturup o hissi içimden atmak için bir kaşık dolusu hardal yerim. | Open Subtitles | عندما أقلق من الإختناق أمام مئات من الأشخاص أتناول ملعقة مليئة بالخردل لكي أتقيأ |
metro istasyonunun hemen yanında, Union Square Park'ta olduğumuz için sonunda durup ne yaptığımızı izleyen yüzlerce insan toplandı. | TED | ولأنه كان في يونيون سكوير بارك قرب محطة قطار أنفاق، كان هناك مئات من الأشخاص الذين في النهاية توقفوا ونظروا لأعلى وشاهَدوا ما قمنا به. |
Orada yüzlerce insan vardır. | Open Subtitles | قد يتواجد هُناك مئات من الأشخاص |