| Ne derler bilirsiniz, Bay Simmons, sen oyna, sen öde. | Open Subtitles | انت تعلم مايقولونه عن السيد سيمونس اذا لعبت فتدفع الثمن |
| Hep öyle derler, "Dolu olduğunu bilmiyordum." | Open Subtitles | هذا مايقولونه دائما لم أكن أعلم بأنه محشو |
| Ne derler bilirsin Soğuk iç, hastalığı boğ. | Open Subtitles | أتعلم مايقولونه جفف البرد وأغرق الأنفلونزا |
| Öyle mi diyorlar? | Open Subtitles | هل هذا مايقولونه ؟ |
| Çünkü hep böyle söylerler. Müsvedde olarak kullanabilirsin. | Open Subtitles | لأن ذلك مايقولونه دائما انها اوراق نفايات |
| söyledikleri doğruysa bile tamamen büyümelerine daha yıllar var. | Open Subtitles | ولكن حتى إن كان مايقولونه صحيحًا, ستمر أعوام قبل أن يكتمل نموهم. |
| Sadece söylediklerini yap, her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | فقط اعمل على مايقولونه وكل شيء سيكون على مايرام |
| Ne derler bilirsin bazen bir et-yiyici yataktan çıkıp buzdolabına gitmek için bile fazla yorgun olur. | Open Subtitles | تعرفين مايقولونه احيانا اكل اللحم فقط يكون متعب جدا كي يقوم من السرير ويذهب الى الثلاجة |
| Şişko kızlar için hep böyle derler, değil mi? | Open Subtitles | هذا مايقولونه دائماً حول الفتيات السمينات, أليس كذلك؟ |
| Ne derler bilirsin, imtiyaz partisi gibi parti olmaz. | Open Subtitles | تعرفان مايقولونه لا يوجد حفلة مثل حفلة المنصب |
| Kadını bir kez güldürebilirsen o zaman onu her şeyi yaptırabilirsin, derler. | Open Subtitles | بمجرد ان تراها تضحك ستسطيع جعلها تفعل اي شيء هذا مايقولونه لا اعلم ان كان ذلك صحيحا |
| "Çok iyi insanlar." Evet, hep öyle derler. | Open Subtitles | " اناس لطفاء جدا " هه ،،هذا مايقولونه دائمـا ً |
| Ne derler bilirsin Frank, savaş insanların içindeki cevheri çıkarır. | Open Subtitles | تعرف مايقولونه يا (فرانك). الحرب تستخلص أفضل ما في الناس. |
| - Öyle mi derler? - Eski bir söz. | Open Subtitles | هل هذاا مايقولونه انها مقولة قديمه |
| - Televizyonda böyle diyorlar. - Dur. | Open Subtitles | هذا مايقولونه - كفى - |
| Öyle diyorlar. | Open Subtitles | هذا مايقولونه |
| - Onlar da sizin hakkınızda böyle diyorlar. | Open Subtitles | -هذا بالضبط مايقولونه عنك . |
| Hemen her konuda böyle söylerler. | Open Subtitles | أعني . هذا مايقولونه تقريباً عن كل شيء |
| Ben sadece bana yapmamı söyledikleri talimatlara uyacağım. | Open Subtitles | انا فقط أتبع التعليمات وافعل مايقولونه |
| Ben bütün pilotlarımın söyledikleri şeyleri yakından dinlerim. | Open Subtitles | -لاتصغي لي ايها الرئيس انني استمع مباشرة لكل واحد من طياري مايقولونه |
| Ama senin hakkında söylediklerini önemsiyorum. | Open Subtitles | لكنني أهتم , وأنا أهتم حول مايقولونه عنك |
| Sana söylemiştim,insanları gözetlemek ve senin hakkında neler söylediklerini öğrenmeye çalışmak kötü bir fikirdi. | Open Subtitles | أخبرتكِ أن المراقبة والتجسس ومحاولة معرفة مايقولونه عنكِ كانت فكرةً سيّئة. |