"ما أريد القيام به" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ne yapmak istediğimi
• yapmak istediğim şey

Evet Kara, benim. Dinle, ne yapmak istediğimi biliyorum.
نعم يا "كارا" إسمعي أنا أعرف ما أريد القيام به

ne yapmak istediğimi buldum.
لا بأس. لقد اكتشفت ما أريد القيام به

ne yapmak istediğimi biliyorum.
أعلم ما أريد القيام به

yapmak istediğim şey, aslında, size bunu gerçekte olduğu gibi muhteşem 3D haliyle sunabilmek.
ما أريد القيام به هو أن أقدمه ثلاثي الأبعاد كما هو في الواقع.

yapmak istediğim şey bilgisayar, zeka ve interneti bir parçamız haline getirmek.
ما أريد القيام به هو أنني أريد أن أنسج الحوسبة، الذكاء والانترنت كجزء منا.

"Bu benim yapmak istediğim şey" demek için.. gücümüz var.
لدينا القوة الفردية في أن نقول، "هذا ما أريد القيام به."

İleride ne yapmak istediğimi biliyorum ben.
أعرف مُسبقاً ما أريد القيام به .

Ben ise ne yapmak istediğimi bilmiyordum.
لم أكن أعرف ما أريد القيام به

Ve kendi kendime düşündüm, "Ama yapmak istediğim şey bu.
فقلت لنفسي، "ولكن هذا ما أريد القيام به.

Ve benim sizinle yapmak istediğim şey, aman Tanrım, sadece 10 dakika içerisinde, bu bitişiklik hakkında tekrar düşündürmek, çünkü bunun büyük, çok büyük, yenilik politikasının ötesinde çıkarımlar var, bu alan ise benim sıklıkla politikacılarla konuştuğum bir alana giriyor.
ما أريد القيام به معكم، يا إلهي، تبقت 10 دقائق فقط، هو حقاً التفكير مرة أخرى في هذه المقارنة، لأن لها فعلا آثارا ضخمة جدا، تتخطى سياسة الابتكار، التي صادفت كونها المجال الذي غالباً ما أتحدث عنه مع صناع القرار.

yapmak istediğim şey bu.
أوَتعلم؟ هذا ما أريد القيام به حقا.

yapmak istediğim şey bilime ayak uydurmaktır ve hatta orada daha fazla bilime erişmektir, ... ... ama bölgesel ölçeğin bir çeşidine, ... ... sadece terimlerin alan ölçeklerine gitmesidir, ... ... ama tüm gıda ağları terimlerindedir.
ما أريد القيام به هو الحفاظ على العلم وحتّي اقحام المزيد من العلم فيه ولكن الإنتقال الى نوع من النطاق الإقليمي -- ليس فقط من حيث مساحة الحقول ، ولكن من حيث الشبكة الغذائية بأكملها.

Tam olarak yapmak istediğim şey gibi geldi bana.
يبدو بالضبط ما أريد القيام به