Bu süreçte yetkililerle iş birliği yapmak ve sorularını cevaplamak için Elinizden geleni yapmanızı istiyorum. | Open Subtitles | في غضون ذلك, أود أن أطلب منكم فعل ما بوسعكم لتتعاونوا مع السلطات وتجيبوا أيّ أسئلة قد يملكونها. |
Bu yüzden Elinizden geleni yapıp en azından denmiş olmak saçmalığını duymak istemiyorum. | Open Subtitles | ويعني بذلك بأنني لا أريد بأن أسمع أيُّ كلامٍ فارغ عن .فِعل ما بوسعكم أو إعطائه فرصة لأجل الجامعة |
Elinizden geleni yaptığınızı biliyoruz ama hala cevapları alamadık. | Open Subtitles | أنا أعلم أنكم تفعلون ما بوسعكم لكننا لم نحصل على أي أجوبة |
Çocuklar, Elinizden geleni yaptınız, ve fena halde başarısız oldunuz. | Open Subtitles | لقد حاولتم ما بوسعكم وفشلتم فشلاً ذريع |
Bu arada siz, o salın suya indirilmesine yardımcı olmak için Elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | حتى ذلك الحي، افعلوا كل ما بوسعكم لمساعدة "مايكل" في إنزال القارب للمياه. |
O zaman hapı yutarız. Elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | عندها قضي علينا افعلوا ما بوسعكم |
- Ella'yı bulmak için Elinizden geleni yaptığınızı biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكم تبدلون ما بوسعكم لإيجاد إيلا |
Jerry burada kalıyor, bu yüzden kızı oyalamamak için Elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | (جيري) سيبقى لذا افعلوا ما بوسعكم لئلا تجذبوا انتباه الفتاة |
Lütfe onun kendini iyi hissetmesi için Elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | أفعلوا ما بوسعكم للترحيب بها |
Elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | أبذلوا ما بوسعكم. |
Elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | .إفعلوا ما بوسعكم |
- Elinizden geleni yapmışsınız. | Open Subtitles | -فعلتما ما بوسعكم |