| Aradığın şeyi bulma süren yaklaşık olarak... | Open Subtitles | أود أن أقول أنكي سوف تجد ما تبحثين عنه في |
| Belki de ben buraya gelmeden Aradığın şeyi buldun. | Open Subtitles | أو وجدتِ ما تبحثين عنه قبل ان أأتي هنا. |
| Umarım Aradığın şeyi bulursun. | Open Subtitles | أتمنى ان تجدي ما تبحثين عنه هنا |
| aradığın şey şu olabilir mi? | Open Subtitles | يبدو لى ان هذا ما تبحثين عنه ؟ |
| - Özellikle de aradığın şey bu ise. | Open Subtitles | خصوصاً إذا كان هذا ما تبحثين عنه |
| Biliyor musun, araştırmalara göre çekmeceleri sertçe kapatmak aradığını daha hızlı bulmanı sağlamıyormuş. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين أن الدراسات قد بيَّنَت أنَّ تكسير الأدراج لا تجعل ما تبحثين عنه يظهر بصورة أسرع. |
| - İğne izi falan arıyorsan bulamazsın. | Open Subtitles | ليست هناك أية علامات دالة إذا كان ذلك ما تبحثين عنه |
| Aradığın şeyi kilerde bulacaksın. | Open Subtitles | ستجدين ما تبحثين عنه في القبو. |
| Umarım Aradığın şeyi bulursun. | Open Subtitles | أرجو أن تجدي ما تبحثين عنه |
| Aradığın şeyi bulacağın yer onlar. | Open Subtitles | هناك ستجدين ما تبحثين عنه. |
| Aradığın şeyi hemen al. | Open Subtitles | خذي ايا كان ما تبحثين عنه |
| Benimle gelirsen söz veriyorum Aradığın şeyi kesinlikle bulacaksın. | Open Subtitles | -رافقيني و أعدكِ أن تجدي ما تبحثين عنه . |
| - Aradığın şeyi buldun mu? | Open Subtitles | هل وجدتِ ما تبحثين عنه ؟ |
| Aradığın şeyi bulursun umarım. | Open Subtitles | آمل أن تجدي ما تبحثين عنه |
| Aslında aradığın şey bu, sana teklif ettiğim şey. | Open Subtitles | لكن ما تبحثين عنه هو هذا مثل ما قلت لك |
| Aslında aradığın şey bu, sana teklif ettiğim şey. | Open Subtitles | لكن ما تبحثين عنه هو هذا مثل ما قلت لك |
| Çünkü aradığın şey artık yok. | Open Subtitles | لأن ما تبحثين عنه لم يعد له وجود |
| Ve o mükemmel, ama biliyorum aradığın şey bu değil... Hayır, Ben, hayır | Open Subtitles | أعرف فتاة مشغلة (دي جي) وهي رائعة لكني أعلم بأن ذلك ليس ما تبحثين عنه |
| Galiba ruhlar dünyasındaysan, her zaman aradığını bilmediğin bir şeyler bulma şansın oluyor. | Open Subtitles | دائماً عندما تجدين شيئاً يكون هو ما تبحثين عنه |
| Eğer şimdi çıkıp işe koyulmazsan aradığını asla bulamayacaksın. | Open Subtitles | إن استمررتِ بالإنطواء على نفسك فلن تجدين ما تبحثين عنه |
| Eğer öyle bir şey arıyorsan, şuradaki mavili adamla denemelisin şansını. | Open Subtitles | إذا كان هذا ما تبحثين عنه ،فالرجل الذي يرتدي الأزرق هناك هو أفضل رهان. |