- Tamam. Her ne yapıyorsan, dursan iyi olur. | Open Subtitles | حسناً، أوقفي ما تقومين به لأن هذا سيكون رائعاً |
Görüştüğün kişi sır, her ne yapıyorsan sır. | Open Subtitles | إنكِ تواعدين شخصاً أو أياً كان ما تقومين به |
Her ne yapıyorsan işe yarıyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | من السرطان ؟ ما تقومين به يبدوا أنهُ يبلي بلاءً حسنًا |
yaptığınız her şey için minnettar olduğumu bilmenizi istiyorum Dr. Reid. | Open Subtitles | دكتور ريد,اريدك حقا ان تعرفى اننى اقدر كل ما تقومين به |
Sen artık bir ajansın, Alex görevde olmadığın süre içerisinde yaptıkların seni ilgilendirir. | Open Subtitles | لذا ما تقومين به في الأوقات التي تكونين بها خارج الخدمة هو أمرٌ يخصكِ أنتِ فحسب طالما لا يؤثر على غطائكِ |
- Dinle. ne yaptığını sanıyorsun bilmiyorum ama... - Uyu. | Open Subtitles | لا أعرف, ما تقومين به بالضبط , ولكن خذ قيلولة |
ne yapıyorsan , o çöküyor önce , çabuk yapmak . | Open Subtitles | مهما كان ما تقومين به, أنهيه بسرعة, قبل أن تنهار |
Her ne yapıyorsan, okulla alakalı olsa iyi olur. | Open Subtitles | ما تقومين به من الأفضل أن يكون له علاقة بالمدرسة |
Seni her ne yapıyorsan, onunla baş başa bırakıyorum. | Open Subtitles | لذا سأتركك تقومين بأيٍ كان ما تقومين به |
yaptığınız şey bu mu, saldırıyor muyum diye bakmak mı? | Open Subtitles | أهذا ما تقومين به، كي تري اذا كنتُ سأشن هجوماً؟ |
Kim olduğunuzu bilmiyorum, ama yaptığınız şeyin yasal olmadığına dair sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | لا أدري مَن المتحدثة، ولكن هل تدركين أن ما تقومين به أمر غير قانونيّ؟ |
Sizin bütün gün yaptığınız arkadaşlarınızla telefonda konuşmak mı? | Open Subtitles | هل هذا كل ما تقومين به طوال اليوم تتحدثين الى اصدقائك على الهاتف ؟ |
o zaman belki, sana güzel olduğunu söyleyebilirim ve engelli çocuklarla yaptıkların inanılmaz. | Open Subtitles | لذا من المحتمل أن أقول لك بأنك جميلة و أن ما تقومين مع الاطفال المتخلفين أمر رائع |
Kimse Charlotte'ın sana yaptırdığı şeyden seni suçlamıyor ama şimdi yaptıkların sana ait. | Open Subtitles | لا احد يلومك على ماجعلتك شارلوت تفعلينه لكن ما تقومين به الان انه على عاتقك |
Diğer insanlarla yaptıkların beni ilgilendirmez. | Open Subtitles | ما تقومين به مع الأخرين هو شأنك |
Mesele değil. İşin sırrı sanki ne yaptığını biliyor gibi görünmek. | Open Subtitles | لا يهم، السرّ يبدو كما لو كنتِ تعرفين ما تقومين بهِ. |
- Hiçbir şeye dokunma dedi! - ne yaptığını bilmiyorsun sen! | Open Subtitles | ـ قال لا تلمسوا شيئا ـ أنتِ لا تعرفين ما تقومين به |
Tamam, bak, ne yaptığını çok iyi bildiğini zannettiğini biliyorum. Ama, inan bana yanılıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، اسمعي، أعلمُ أنّكِ تظنّين أنّكِ تعلمين ما تقومين به، ولكنّكِ لا تعلمين حقاً. |