| Bu o kadar da zor değildi. Sadece kitabı korumam gerekirdi. | Open Subtitles | لم يكن الأمر صعبا ما كان عليّ سوى حماية الكتاب ، ولا شيء آخر |
| O kadar zencefilli gazoz içmemem gerekirdi. | Open Subtitles | ما كان عليّ تناول كل هذه الكمية من جعة الزنجبيل |
| Söylemek zorunda olduğum şeyi söyledim, tamam mı? | Open Subtitles | إسمع، لقد قلت ما كان عليّ أن أقوله، حسنًا؟ |
| Hayal kırıklığına uğradığını biliyorum, ama bizim için yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım. | Open Subtitles | أعرف أنكِ خائبة الأمل . . لكن ما كان عليّ فعله كان من اجلنا |
| Ve yapmam gereken şey için zayıf bir yanımın olmaması lazım. | Open Subtitles | فعلتُ ما كان عليّ فعله. يجب ألّا يكون لديّ أيّة نقطة ضعف. |
| Bundan sonra da ben annemi durdurmak için gereken şeyi yaptım. | Open Subtitles | وبعد ذلك فعلت ما كان عليّ فعله لأوقف أمي |
| Hayatta kalmak için yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلتُ ما كان عليّ القيام به من أجل البقاء حيّة. |
| O kadar zencefilli gazoz içmemem gerekirdi. | Open Subtitles | ما كان عليّ تناول كل هذه الكمية من جعة الزنجبيل |
| Bu arada, gelip seni kamptan almam gerekirdi. | Open Subtitles | بالمناسبة، ما كان عليّ أن آتي وأخذك من المخيم |
| Etliye sütlüye karışmamaya çalışıyorum. Soğukkanlılığımı kaybetmemem gerekirdi. | Open Subtitles | أحاول أن أبقى بعيدًا عن المشاكل ما كان عليّ أن أنفعل |
| Kendim yapabilecekken yerime elçi yollamamam gerekirdi. | Open Subtitles | ما كان عليّ إرسال مندوب ليفعل ما لا يستطيعه أحد غيري |
| - Yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما كان عليّ فعله. |
| Yani yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım. | Open Subtitles | لذا فعلتُ ما كان عليّ القيام به... |
| Uğraşmam gereken şey bu. | Open Subtitles | هذا هو ما كان عليّ أن أتعامل معه. |
| Yapmam gereken şey ise sadece Madison'u geriye çekilip kardeşinin perişan halde batmasını seyretmesini ikna etmekti. | Open Subtitles | ثم كل ما كان عليّ فعله هو إقناع (ماديسون) بأن تتنحي جانباً، تحظى بالمتعة و تشاهد اختها نفشلُ بائسة. |
| Bundan sonra da ben annemi durdurmak için gereken şeyi yaptım. | Open Subtitles | وبعد ذلك فعلت ما كان عليّ فعله لأوقف أمي |
| Peki o zaman ilk başta yapmam gereken şeyi bitirdim. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا لقد أنهيت ما كان عليّ فعله من الأساس .. |
| Yapmam gerekeni yaptım ve yoluma devam ettim. | Open Subtitles | فعلتُ ما كان عليّ القيام به، ولقد مضيتُ قدماً بحياتي. |
| Operasyonu canlı tutmak için yapmam gerekeni yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما كان عليّ فعله للحفاظ علي هذه العمليّه |