| Bir keresinde beni yanına aldı çünkü yeni Bir buzdolabı alacaktık. | Open Subtitles | مرةً ما لقد أخذتني معها لأننا كنا نريد شراء ثلاجة جديدة |
| Dün gece, Bir şey hissettim. senden çok onunla ilgili. | Open Subtitles | ،بالأمس، كان لدي شعور ما لقد كان بشأنها أكثر منك |
| Cinayet işlediler ve bu beraber binip farklı duraklarda inebilecekleri Bir tramvay değil. | Open Subtitles | لقد ارتكبا جريمة قتل لا ذهبا للتنزه حيث كل واحد يمكنه أن ينزل فى محطة ما لقد حُشر الأثنان مع بعضهما |
| Dışarıda Bir yerde. Gidip bi göz atacağını söyledi. | Open Subtitles | أنه بالخارج فى مكان ما لقد قال بأنه سيلقى نظرة |
| Bir nedeni olmalı, bilmeden birşey yapmış olmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك سبب ما. لقد فعلت شيئا دون أن أعرف. |
| Bir hata olmalı. Randevuyu ben bizzat kendisinden almıştım. | Open Subtitles | لابد أن في الأمر خطا ما لقد حصلت على هذا الموعد منه شخصيا |
| Bir süre önce deneylerimizi gözden uzakta Bir yere transfer etmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | منذ وقت ما لقد اُمرنا بأن ننقل فعاليتنا لمكان بعيد |
| Bir hata olmuş. Telefonum bütün gün bozuktu. | Open Subtitles | لابد أن هناك خطأ ما لقد كان تليفونى معطل طوال اليوم |
| Bir gün geleceğini biliyordum. Beni bekleme zahmetinden kurtardın. | Open Subtitles | عرفت بأنّك ستأتي يوماً ما لقد وفّرت لي مشكلة الإنتظار |
| Bir noktada hepimiz öyleyiz. | Open Subtitles | كلنا كذلك في موضع ما لقد كنا نضن مثلا ان المقطوعات الاستهلاليه في ال1812 |
| Bir iş için kasabaya kadar gittiğini söyledim. Çok üzgündü. | Open Subtitles | قلت له أنك أضطررتى للذهاب إلى المدينة من أجل شيئ ما , لقد كان منزعجا قليلا |
| Bir gün Leydi Catherine'e de söylediğim gibi İngiliz Sarayı'nı en parlak süsünden mahrum bırakıyor. | Open Subtitles | ومع ذلك وكما قلت للسيدة كاثرين يوما ما لقد حرم البلاط البريطانى من أزهى جوهرته |
| Devasa Bir mozoleden Bir şey çaldıktan sonra kaçan 2 vampirden birini yakaladım. | Open Subtitles | إلى حدٍ ما, لقد أمسكت بمصاصى دماء كانوا يحاولون سرقة ذلك الضريح |
| Burada Bir yerde kartı olacaktı. | Open Subtitles | لدي البطاقة في مكان ما لقد أعطاني هذه الورقة |
| Bir sey oldugunu biliyordum. Asiri mukemmeldi. | Open Subtitles | عرفت أنه سيحدث شيء ما لقد كان متقنا للغايه |
| Bu da yeni Bir kitapta okuduğum her şeyi ispatlıyor. | Open Subtitles | هذا هو كل دليلا قويا على ما لقد قرأت في هذا الكتاب العظيم الجديد. |
| Birşey buldum. Profesör öldüğü gece Bir mesaj almış. | Open Subtitles | حلصت على شيئاً ما , لقد تسلم البروفيسور رسالة فى الليلة التى لقي بها حتفه |
| Sanırım Bir yerden sonra içim tamamen dışıma çıktı. | Open Subtitles | أظن أنه في جزء ما لقد تحولت من الداخل للخارج بالكمال |
| Büyü gibi Bir şey. Cadılarla takıIıyordun. Sen yapmış... | Open Subtitles | تعويذة من نوع ما ,لقد كنتي تتسكعين مع الساحرات , كان يمكنك |
| Tabi ki, ona yemeklerinin ne kadar iğrenç olduğunu söylemedim ama Bir şekilde biliyor bence. | Open Subtitles | بالطبع لم أخبرها عن مدى اشمئزازي من إعدادها الطعام.. ولكن بطريقة ما لقد عرفتْ |