| Sizin için elimizden geleni yaptık. Umarım damak tadınıza uygundur. | Open Subtitles | لقد فعلنا كل ما نستطيع من آجلكم أتمنى أن يعجبكم |
| Bak, raporlara geçen tecavüz sayılarını alçak tutmak için elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | انظري، نقومُ بأقصى ما نستطيع للإبقاء على عمليات الاغتصاب المُبلّغ عنها مُنخفضاً |
| elimizden geleni yapacağız ama eve döneceğine dair söz veremeyiz. | Open Subtitles | سوف نفعل ما نستطيع لذلك لا يمكننا أن نعدك بشيء |
| Onu yakalamak için Elimizden gelen her şeyi yaptığımızı bilmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعلم بأننا نفعل كل ما نستطيع للقبض عليه |
| Kurtarabildiğimiz kadarını kurtarmalıyız ve derhal harekete geçmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن ننقذ ما نستطيع يا سيدي ويجب أن نتحرك الآن |
| Bu durum bir takım bedeller içeriyor ve biz Elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. | TED | وبالتالي، سينتج عن ذلك عواقب ويجب علينا القيام بأفضل ما نستطيع |
| Mümkün olduğu kadar çabuk buradan gitmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نغادر هذا المكان بأسرع ما نستطيع |
| Elimizden geldiğince ilerleyişinizi takip edeceğiz. İyi şanslar. | Open Subtitles | سنراقب تقدمكم بأفضل ما نستطيع حظاً سعيداً |
| "Onları durdurmak için elimizden geleni yapacağız." "Dediğimi duydun mu?" | Open Subtitles | ننا سنفعل كل ما نستطيع فعله من أجل أن نوقفه |
| Pekâlâ, seni gece gündüz korumak için elimizden geleni yaparız. | Open Subtitles | حسناً , اذا سنفعل ما نستطيع لحمايتك ليلاً و نهاراً |
| Ancak virüs ile mücadele edebilmek için elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | ولكننا نبذل كل ما نستطيع لمواجهة هذا التحدي وجها لوجه. |
| Hastanelerde elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | لقد فعلنا ما نستطيع فى المستشفيات المدنية. |
| Sizin için elimizden geleni yaptık. Umarım seversiniz. | Open Subtitles | لقد فعلنا كل ما نستطيع من آجلكم أتمنى أن يعجبكم |
| Ama elimizden geleni ve yapabileceğimiz her şeyi yapmalıyız. | Open Subtitles | ولكن يجب أن نفعل ما نستطيع يجب أن نبذل قصارى جهدنا |
| Size defalarca söyledim, davanızı Elimizden gelen en iyi şekilde araştırıyoruz. | Open Subtitles | لقد أخبرتكَ عدة مرات، نحنُ نحقق في قضيتكَ بأفضل ما نستطيع. |
| Elimizden gelen tek şey bozulmanı durdurup bu şekilde kalmanı sağlamak. | Open Subtitles | كل ما نستطيع فعله هو إيقاف تدهورك لتبقي على حالتك الحالية. |
| Bence, Aang'in nerede olduğunu bilmesek bile, o hava donanmasını durdurmak için Elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أنه حتى و لو لم نعرف أين هو آنـج فستحتاج لعمل كل ما نستطيع لإيقاف سرب المناطيد |
| Ödeyebileceğimiz kadarını alıp, sadece bir ya da iki bölüme indirim koysak olmaz mı? | Open Subtitles | لماذا لا نطلب ما نستطيع تحمله , ونضع تخفيض على السعر في قسم واحد , وربما قسمين |
| Elimizden gelenin en iyisini yapabilmek için makinelileri berbat noktalarda mevzilendirmemeliyiz. | Open Subtitles | هذا أقصى ما نستطيع أن نفعله تلك البندقيّة الآلية الأماميّة ليست فى موقع اطلاق نيرانى مؤثر |
| - Evet, Titanik temalı kaçamağımızda Mümkün olduğu kadar eğleneceğiz. | Open Subtitles | نعم, سنحظى بوقتٍ مرح بقدر ما نستطيع في.. |
| Evet, karısıyla birkaç kez görüştük. Elimizden geldiğince hızlı davranmaya çalışacağız. | Open Subtitles | نعم ، نحن تكلمنا مع زوجته عدة مرات اننا نتحرك سريعا بكل ما نستطيع |
| Bak gelecekte bizim için neler olacağını bilmenin hiçbir yolu yoktur. | Open Subtitles | لا نعرف ماذا يخبئ لنا المستقبل كل ما نستطيع فعله هو |
| Bizim sorumluluğumuz insanların acısını azaltmak ve doğayı korumak için yapabileceğimiz her şeyi yapmaktır. | TED | إنها مسؤوليتنا لفعل كل ما نستطيع للمساعدة بتخفيف معاناة البشر وحماية البيئة |