ويكيبيديا

    "ما نسميه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dediğimiz
        
    • diyoruz
        
    • adlandırdığımız
        
    • verdiğimiz
        
    • deriz
        
    • gördüğünüze biz
        
    Görünüşte yapacağınız bu değişikliklerin yanında butik özellikleri dediğimiz şeyleri de sağlamanız gerek. Open Subtitles وإلى جانب هذه التغييرات التجميليـة ستحتاجين أيضاً لتقدمي ما نسميه بـ إضافات المحل
    Şey, Üstad Skywalker ve ben sürekli saldırgan görüşmeler dediğimiz şeye mecbur kalıyoruz. Open Subtitles حسنا , سيدي سكاي وكر واوقفت ما نسميه المفاوضات العدوانية فى كل الاوقات
    Boynuz şeklindeki bölge tatlı nokta dediğimiz şeydir. TED تلك هي المنطقة المشابهه للبوق ذلك ما نسميه المنطقة الحلوة
    Hindistan'dan çıkan üçüncü tür görünmez inovasyona; Hintli şirkerler tarafından istihbarat verildiği için süreç inovasyonu diyoruz. TED النوع الثالث للابتكار الآتي من الهند هو ما نسميه بابتكار العمليات، بسبب حقنة من الذكاء من قِبل الشركات الهندية.
    Hindistan'dan çıkan son tür görünmeyen inovasyona; yönetim inovasyonu diyoruz. TED وآخر نوع من الابتكار، الابتكار الغير مرئي الناجم عن الهند هو ما نسميه الابتكار الإداري.
    Burada gerçekleşen şey bizim "büyük dolum" olarak adlandırdığımız durum. TED وهكذا فما سيحدث الآن هو ما نسميه "التعبئة الاحلالية الكبرى."
    Bu pigmentin serbest kullanımı ressam hastalığı olarak bilinen ve bugün kurşun zehirlenmesi adını verdiğimiz duruma sebep oldu. TED أدى الاستخدام الحر للصبغة الى مايعرف بمغص الرسامين، أو ما نسميه الآن بالتسمم بالرصاص.
    diye soruyor. Kapalı biyoyakıt laboratuvarı dediğimiz yerde başladık. TED حسنا، بدأنا في ما نسميه مختبر الوقود الحيوي الداخلي.
    Aynı zamanda sentez dediğimiz şeyi yapabilmemiz için bulunabilen en ucuz ham madde. TED ولكنها أيضًا أرخص المواد الخام المتاحة للقيام بشيء ما نسميه توليف.
    Sonra habitat grubu dediğimiz şeyin içine girdi. TED ثم بعدها انتقل إلى الجوار، إلى ما نسميه فريق السكنى.
    Bu "sonsuz oyun" dediğimiz şey. TED هذا في الواقع ما نسميه اللعبة اللانهائية.
    Karmaşıklıkla başa çıkabilmek için, alışılmışın dışında bir sistemi geliştirmek için, basit kurallara dayalı akıllı yalınlık yaklaşımı dediğimiz şeyi yarattık. TED لذا للتعامل مع التعقيد، لتحسين نظام جديد، فقد أنشأنا ما نسميه بأسلوب البساطة الذكية المرتكز على قواعد بسيطة.
    Ancak onu çöpe atıyorsanız ve yerel çöp tesisleriniz normal olanlardansa, o zaman ikili olumsuzluk dediğimiz şey ortaya çıkıyor. TED و لكن اذا رميتموه في سلة المهملات و مرفق مكبكم المحلي غير متطور حينها سوف يكون لدنيا ما نسميه السلبي المضاعف
    Düşen işlem maliyetleri, değer zincirlerinin kırılması ve bu sebeple aracıların kaybolmasının veya yapıbozum dediğimiz şeyin mümkün hâle gelmesiyle ilgiliydi. TED كانت حول انخفاض تكاليف المعاملات كسر سلاسل القيمة وبالتالي السماح باللاوساطة، أو ما نسميه التفكيكية.
    Akış sitomterisinde taşıyıcı dediğimiz bir araca sahip olmayı başardım; büyük, güçlü bir lazer, üstelik firmasından parayı geri alma garantisi de var, eğer gemide işe yaramazsa geri alacaklardı. TED لذا تمكنت من الحصول على ما نسميه جهازاً كبيراً لقياس التدفق الخلوي، وهو ليزر كبير وقوي مع ضمان استعادة الأموال من الشركة إذا لم يعمل على متن سفينة، سوف يعيدونه.
    Şimdi fare imlecini bunun üstüne getirelim, biz buna komut istem ekranı diyoruz ve bunu başka bilgisayarlarda dolaşmada kullanıyoruz. TED والأن حينما أضع مؤشر الفأرة فوقها. هذا ما نسميه موجهة الأمر، و بإستخدامه نستطيع الإبحار في جهاز الحاسوب.
    İşte buna ultra yüksek performanslı fiber güçlendirilmiş beton diyoruz. TED هذا هو ما نسميه الخرسانة المسلحة بالألياف عالية الأداء.
    Sanal ağda biz buna samanlıkta iğne aramak diyoruz çünkü her şey birbirine çok benziyor. TED وهذا ما نسميه في السيبرانية بالبحث عن إبرة في كومة من الإبر، لأن كل شيء فيها متشابه لحد كبير.
    Bu gördüğünüz yapıda, buna 'Büyük Duvar' diyoruz, boşluklar ve benzer şeyler var fakat teleskop yeterince hassas olmadığından, uzaklastıkça gözden kayboluyorlar. TED وترون هذه البنى هذا ما نسميه بالجدار العظيم، ولكن هناك فراغات وهذا النوع من الاشياء وتخبت رؤيتها لإن التلسكوب لا يستطيع التقاطها.
    Aslında, bizim hükümet olarak adlandırdığımız şey vampir devletleri. TED في الواقع ، ما ، ما نسميه نحن حكومات هي دول خفاش.
    Beynin sürüngensi adını verdiğimiz bölümünün bir parçasıdır, ve bu bölgenin istekle, motivasyonla, konsantrasyonla ve arzuyla ilgisi vardır. TED انها جزء من ما نسميه اللب الزاحف للدماغ، مرتبط بالرغبة ، والدافع، مع التركيز و الشغف.
    Belki tek bir hücrenin genetik bilgi dizisinde veya DNA üzerinde bir yazım hatası olur, buna mutasyon deriz. TED ربما إحدى الخلايا و الحمض النووي الخاص بها يتلقى تعليمات مع خطأ مطبعي و هذا ما نسميه الطفرة
    Bu gördüğünüze biz, dış gebelik diyoruz. Open Subtitles أنا أقصد أن هذا هو ما نسميه بالـ"الحمل الكاذب"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد