| Ama bu bombayı böylesine güçlü bir terör silahı yapan şey harici bölge. | Open Subtitles | لكن ما يجعل هذا من هذا القبيل سلاح فعال الارهاب لكن ما يجعل هذا سلاح إرهاب فعّال هي المنطقة الخارجيّة | 
| Ancak bunu son derece harikulade yapan şey zamanın süresidir. | Open Subtitles | لكن ما يجعل هذا رائعاً بالفعل ...هو الامتداد المطلق للوقت | 
| Bunu benzersiz yapan şey virüs gibi sonradan edinilen bir hastalık olması değildi. | Open Subtitles | ما يجعل هذا المرض فريد من نوعه هو انه ليس مرض مكتسب | 
| Bunu daha heyecanlı yapan şey burada sadece firavun farelerinin yaşaması değil. | Open Subtitles | ما يجعل هذا أكثر حماساً هو عدم عيش النمس هنا فقط | 
| Aslına bakarsan burayı bu kadar harika yapan şey bu ortalama panik ve karmaşa hâli. | Open Subtitles | في الواقع، هذا هو مستوى الذعر والارتباك ما يجعل هذا المكان رائع جداً |