Rem Uykusu Davranış Bozukluğu olan insanlar gördükleri rüyayı canlandırırlar. | Open Subtitles | من يعانون من هذا المرض يُجسّدون ما يرونه في أحلامهم |
Ve tabii bu mahkumlar gördükleri her şeyin gerçek, ...doğru olduğuna inanıyorlar. | Open Subtitles | ويؤمن هؤلاء السجناء في الكهف أن كل ما يرونه حقيقي هذا صحيح، |
gördükleri şey kartondan şekillerdir, çok üzücü, çok yalnız, ve çok şükür ki çok nadir görülen bir vakadır. | TED | كل ما يرونه هو لوح كرتوني، وذلك مثير للشفقة، والوحدة، ولحسن الحظ إنه من النادر جدًا. |
Araştırmacılar çok uzak bir mesafeden Dünya'yı görmenin, ne gördüklerini anlamaları için yeni bir bilişsel bir çerçeve geliştirmesine neden olduğuna inanıyorlar. | TED | يعتقد الباحثون أن رؤية الأرض من مسافة أبعد يحث المرء على إيجاد أطر معرفية جديدة لاستيعاب ما يرونه. |
Tek söylediğimiz şey, ...insanlar filmlerde gördüklerini yapsalardı, hepimiz hapiste olurduk. | Open Subtitles | اسمعي ، كل ماكنّا نقوله هو لو أن الناس فعلوا ما يرونه في الأفلام فسنزج جميعنا في السجن |
Malesef, gerçek olmasaydı, gösteri de olmazdı. | Open Subtitles | و القاضي للأسف، إن لم يكن حقيقياً، فلا يوجد ما يرونه |
gördükleri her şeyi havaya uçuran o askerleri yenmem gerek. | Open Subtitles | أريد هؤلاء الجنود الذين يفجرون كل ما يرونه |
Ve bana bakıyolar, ve tüm gördükleri dolgun göğüslerim ve ince belimlen bacaklarıma uzanan bölgelerim. | Open Subtitles | و ينظرون إلى و كل ما يرونه هو صدرى الممتلئ و وسطى الجميل الذى يزينه فى آخرة مؤخرتى المستديرة |
Memur Sancho ve Adel'i işe almadan önce gördükleri tek ışık silahtan atılan kurşundu. | Open Subtitles | كل ما يرونه هو خطر المسدس الموجه إليهم تريدوا أن تسيسوا ذلك الحدث .. و تدمرى حياتهم |
Sadece TV'de gördükleri, radyoda duydukları veya internette seyrettiklerini geri kusuyorlar. | Open Subtitles | يعيدون قول ما يرونه على التلفاز ، والراديو أو يتصفحونه في الانترنت |
Bana bakıyorlar ve tek gördükleri şey TV'deki o kaçık kadın ya da oğulları ve kocalarını rehin tutan adamın karısı oluyor. | Open Subtitles | إنهم ينظرون الي وكل ما يرونه هو تلك المرأه المجنونه التي ظهرت على التلفاز أو زوجة الرجل الذي يحتجز ابنائهم |
Sarhoşlar kafalarını kaldırdıklarında tek gördükleri güzel bir aynalı tavan olur. | Open Subtitles | عندما ينظر اللاعبين الى الاعلى من الاسفل كل ما يرونه هو مرآة عاكسة جميلة |
Tabii oyunlarda gördüklerini yapan birkaç kişi olmuştur ama diziler mi? | Open Subtitles | بالطبع، ربما مرة أو مرتين قد يتصرف الناس على ما يرونه في ألعاب الفيديو، لكن قنوات الكيبل؟ |
Tek söylediğimiz şey, ...insanlar filmlerde gördüklerini yapsalardı, hepimiz hapiste olurduk. | Open Subtitles | اسمعي ، كل ماكنّا نقوله هو لو أن الناس فعلوا ما يرونه في الأفلام فسنزج جميعنا في السجن |
Video da paylaşmıyorlar. Ne gördüklerini tartışmayacaklar. | Open Subtitles | لم يشاركوني التغذية المصورة رفضوا مناقشة ما يرونه |
İşte, anatominin babaları -- ve "babaları" diyorum çünkü yüzleşmemiz gerek, hepsi erkekti -- kadınların bacak arasına bakıyor ve gördüklerini sınıflandırmaya çalışıyorlardı. | TED | وكما ترون فإن آباء التشريح وأقول لكم "آباء" لأنّهم -كما تعرفون- كانوا ذكوراً كلّهم كانوا يبحثون بين أفخاذ النساء ويحاولون توصيف ما يرونه. |
Ne yazık ki, gerçek olmasaydı, gösteri de olmazdı. | Open Subtitles | للأسف، إن لم يكن حقيقياً، فلا يوجد ما يرونه |