Belki de birinden rüşvet aldı, işin ucunu bağlayamadı... ve hak ettiğini aldı. | Open Subtitles | ربما أخذ رشوة من أحدهم ولم ينفذ ما طلب منه فنال ما يستحقه |
Yani Yerli bölgesinde geçti ve hak ettiğini buldu. | Open Subtitles | لذلك عبر الى منطقة الهنود ونال ما يستحقه |
hak ettiğini buldu. | Open Subtitles | حصل على ما يستحقه. وكان يحاول التقاط ما ينتمي لي. |
Ayrıca Sully de hakettiği yeri buldu. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن سوليفان حصل على ما يستحقه |
Eğer buradan çıkabilirsek bu geminin kaptanına hakettiğini nasıl vereceğimize dair bir fikrim var. | Open Subtitles | اذا تمكنا من الخروج من هنا، أنا قد حصلت على فكرة كيفية إعطاء قبطان قارب هذا ما يستحقه. |
Martin'in hak ettiğinin tam olarak bu olduğunu düşünenlerden biri de benim. | Open Subtitles | أنا أحدى أولئك الذين يعتقدون أن (مارتن) حصل بالضبط على ما يستحقه |
Evet, belki de sonunda hakkettiğini buldu. | Open Subtitles | نعم، حسناً، ربما لأنه في نهاية المطاف حصل على ما يستحقه |
Çünkü bu duygusuz adam sonunda hak ettiğini buldu. | Open Subtitles | لأن الرجل اللئيم حصل أخيرا على ما يستحقه |
Adını sen koy. hak ettiğini bulmasına üzüldüğümü söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع القول بأنني آسف لأنه نال ما يستحقه. |
Adam dul ve yetim kalmış insanlardan faydalanan bir psikopattı ve hak ettiğini bulmuş. | Open Subtitles | لقد كان مُعتلاً إجتماعياً سرق من الأرامل والأيتام، ونال ما يستحقه. |
hak ettiğini aldığı ya da yazık olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | قائلين بأنه نال ما يستحقه أو بأنه لم يستحق ذلك |
Adamın, gerçekten hak ettiğini aldığı oldukça açık. | Open Subtitles | من الواضح ان الرجل نال ما يستحقه |
Ya çocuğuma hak ettiğini verirsin, ya da o eğlenceli ama garip kıçına tekmeyi basarım. | Open Subtitles | أعط ابني ما يستحقه وإلا سأبرحك ضرباً |
Hayır, polis bu ucubeye hakettiği dersi vermez. | Open Subtitles | لا، رجال الشرطة لن يعطوا هذا الغريب ما يستحقه |
En sonunda, herkes hakettiği şeyi almıştı, ve listemden 202 numarayı çıkarabilecektim. | Open Subtitles | في النهاية كل شخص أخذ ما يستحقه ولقد كنت قادرا أن أمسح الخطيئة رقم 202 من قائمتي |
Bunu hakettiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هذا فعلاً ما يستحقه ؟ |
Poachin 'ayılar, sonra o, hakettiğini değil mi? | Open Subtitles | حينها يكون نال ما يستحقه أليس كذلك؟ |
- Daha hak ettiğinin yarısını bile almadı. | Open Subtitles | لم ينل نصف ما يستحقه |
Joey kalın kafalı şerefsizin teki ve bugün hakkettiğini buldu. | Open Subtitles | هذا الغبي القذر تلقى ما يستحقه اليوم |