| Eminim bu çok değişik bir deneyim olacak. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنّ هذه ستكون تجربة مذهلة للغاية |
| Eminim o çantaları oradan oraya taşırken epey acıkmışsındır, ha? | Open Subtitles | أنا متأكد من أنّ شهيتك مفتوحة بسبب حمل تلك الحقائب بكل مكان , أليس كذلك؟ |
| Oldukça Eminim, doğal bir olay değil. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنّ ذلك لم يكن يحدث بالطريقة الطبيعية |
| Tatlım, Jack'in düzeleceğinden Eminim. | Open Subtitles | عزيزتي، أنا متأكد من أنّ جاك سيكون على ما يرام |
| Nereye gittiğiniz konusunda emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنتَ متأكد من أنّ رجالك يعرفون وجهتك ؟ |
| Bunu doğru soru olduğundan emin misin? | Open Subtitles | أأنت متأكد من أنّ هذا هو السؤال المُناسب؟ |
| Eminim ki bütün kızları Hollywood'a toplamışsınızdır. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنّ الجميع لديهم فتيات هنا في هوليود ، صحيح ؟ |
| Ama yeteri kadar para teklif edilirse bu riski göze alacak tahnitçi olacağına Eminim. | Open Subtitles | متأكد من أنّ هنالك بعضٌ . المحنطين الّذين لن يمانعوا فعل ذلك . لو أنّه عُرض عليهم مايكفي من المال |
| Bu inekten direk kızıl peyniri yapılabileceğinden Eminim. | Open Subtitles | متأكد من أنّ تلك البقرة تنتج جبناً بالزنجبيل |
| İhmal suçundan daha kötü suçlar olduğuna Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنّ هنالك خطايا أسوأ من خطيئة الإهمال |
| Onlar konusunda da Eminim ne alıyorsa bok gibi paradır. | Open Subtitles | حسنا ، أنا متأكد من أنّ أيّاً كان ما يجنون سيكون مالاً كثيراً |
| Margaret, Eminim Graham kadınları istediğine dair sana güvence verebilir. | Open Subtitles | مارغريت، أنا متأكد من أنّ غراهام يُمكنه أنْ يطمئنك أنّه يشتهي النساء. |
| Ve birşeylerin tehlikeli şekilde yanlış gittiğinden Eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أنّ الوضع في غاية الخطورة |
| Eminim hükümet hakkımda büyük bir dosya tutuyordur, o yüzden bu çok önemli. | Open Subtitles | متأكد من أنّ الحكومة ! لديها ملف عنّي بطول ميل ، لهذا هذا أمرٌ مهم أتعلم ؟ |
| Ruhların O'na iyi bakacağından Eminim. | Open Subtitles | . متأكد من أنّ الروح ستعتني به جيداً |
| Eminim bu g.tverenin sebepleri vardır, Jimmy-- | Open Subtitles | أنا متأكد من أنّ للسافل أسبابه (جيمي)، لكن تباً |
| Eminim Kent kesinti haberiyle ilgileniyordur. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنّ (كنت) يعمل على قصة التعتيم |
| Eminim ki işe yarar birşey yoktur | Open Subtitles | أنا متأكد من أنّ أي شيء سيفيد |
| Babanızın içeri gelmeyeceğinden emin misiniz? | Open Subtitles | أنتَ متأكد من أنّ والدك لا يريد الدخول؟ |
| Seni rahatsız eden şeyin bu olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنّ ذلك مايُزعجك ؟ |