| Bu ayı suyun içine doğru gidiyor. Güvenli olduğunu düşündükleri için denize yöneliyorlar. | Open Subtitles | ،ذلك الدبّ متجه نحو الماء إنها تعتبره مكانًا آمنًا لذا تتجه إلى البحر |
| Bir tren saatte 128 kilometre hızla doğuya doğru gidiyor. | Open Subtitles | و قطار يسير بسرعة 80 ميل في الساعة متجه نحو الشرق |
| Değil, çardağa doğru gidiyor. Çabuk ol! Polisi ara! | Open Subtitles | إنه متجه نحو الغرفة الصيفية، استدعي الشرطة بسرعة! |
| Cesare Borgia hacılaryolunu açmak için Marino'daki türbeye doğru ilerliyor. | Open Subtitles | تشيزري بورجيا متجه نحو المزار في مارينو, لفتح طريق الحجاج. |
| Tamam, tezgâha doğru ilerliyor. | Open Subtitles | أنت أبلباوم حسناً, إنه متجه نحو طاولة الطعام |
| Motosikletli şüphelinin peşinden Vale mezarlığında ilerliyorum. | Open Subtitles | المشتبه بهِ يقود دراجة نارية متجه نحو المقبرة |
| Düşmanın silahının, bir Hobbit'in ellerinde, Mordor'a doğru gidiyor olduğu da öyle. | Open Subtitles | و سلاح العدو متجه نحو "موردور" بيد (هوبيت) |
| Düşmanın silahının, bir Hobbit'in ellerinde, Mordor'a doğru gidiyor olduğu da öyle. | Open Subtitles | و سلاح العدو متجه نحو" موردور" بيد (هوبيت) |
| Şüpheli, beyaz erkek, büyük ihtimalle silahlı ve koyu renk giyinmiş, güneye, Malpassat caddesine doğru gidiyor. | Open Subtitles | المشتبه به رجل ابيض, ربما يكون مسلحا, يرتدى ملابس سوداء انه متجه نحو طريق (مالباسات) |
| Adam parka doğru gidiyor! | Open Subtitles | إنهُ متجه نحو المتنزه |
| Millet, bence Lamar Madison Lisesine doğru gidiyor. | Open Subtitles | "أظن أن "لامار" متجه نحو "ماديسون هاى |
| Göle doğru gidiyor. | Open Subtitles | إنه متجه نحو البحيرة. |
| Güç merkezine doğru gidiyor. | Open Subtitles | إنه متجه نحو شبكة... |
| Numaramız 55. sokaktan aşağıya 3. sokağa doğru ilerliyor. | Open Subtitles | رقمنا متجه نحو شارع 55 بالقرب من جادة 3 -استمر في الذهاب غربًا |
| Şehrin merkezine doğru ilerliyor. | Open Subtitles | انه متجه نحو المدينة |
| Baş 280 derece. Hedefe doğru ilerliyorum. | Open Subtitles | أنا قادم باتجاه 2ـ8ـ0 متجه نحو الهدف |