| Evet. Mitchell Clark. İkinci katta çalışıyordu. | Open Subtitles | أكيد, اسمه متشل كلارك كان يعمل في الطابق الثاني |
| Mitchell bugün benim yerime açacaktı. | Open Subtitles | كان مقررا ان يفتح متشل المحل نيابة عني اليوم |
| Mitchell'ın işte yada çarşıda kimseyle sorunu var mıydı? | Open Subtitles | هل كان متشل يواجه أي مشاكل مع أحد في العمل أو السوق؟ |
| Clay, ayakkabıcıdaki Mitchell Clark'ı tanıyor muydun? | Open Subtitles | كلاي.. هل تعرف متشل كلارك؟ البائع في محل الأحذية |
| Ve Mitchell o balkondan düştüğü sırada nerde olduğumu zaten doğrulamıştık. | Open Subtitles | وكنا قد حسمنا مايتعلق بمكان تواجدي عندما سقط متشل من تلك الشرفة |
| Ve söylediğini yaparsak, Mitchell'ın çıkıp bize geri döneceğini söyledi. | Open Subtitles | وأننا إن فعلنا مايطلبه منا فإن متشل سيعود لنا |
| Dave herkesi Mitchell için hizada tutan tek kişiydi. | Open Subtitles | ديف هو من يبقينا ملتزمين بالخط لصالح متشل |
| Cesedi, Mitchell sağ görünsün diye sakladığını, ama onu öldürmediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه أخفى الجثة حتى يبدو ان متشل لايزال حي لكنه لم يقتله |
| Mitchell, Erika'yı kullanmaya başladığında kaç yaşında olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم كم كان عمر ايريكا عندما بدأ معها متشل |
| Carin'i korudun, bu yüzden Mitchell ona aynısını yapamadı. | Open Subtitles | أنت كنت تحمي كارين حتى لا يفعل متشل معها نفس الشيء |
| Eğer Mitchell bu salak yerine tüm herşeyi düşünüyorsa Martha | Open Subtitles | لو أن (متشل) كان يدير الأمور بدل تلك البلهاء (مارثا) |
| Sanırım şimdi tam vakti benim Bayan Mitchell'im için. | Open Subtitles | أعتقد أن الوقت قد حان لقراءة "الآنسة متشل" |
| Çünkü Mitchell Clark'la çıktığını duyduk. | Open Subtitles | لأننا سمعنا أنك كنتِ تواعدين متشل كلارك |
| Erika, Mitchell'ın hala yaşadığını sana kim söyledi? | Open Subtitles | ايريكا.. من قال لك بأن متشل حي؟ |
| Sonra, Cuma sabahı, Mitchell kayboldu. | Open Subtitles | ثم اختفى متشل يوم الجمعة صباحا |
| - Mitchell. | Open Subtitles | يا أصحاب العقول الصغيرة الجهلة متشل ؟ |
| Cathleen Mitchell'ı neden terfi ettirdiklerini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم لماذا تم ترقية كاثلين متشل |
| Louis, sana Mitchell ile ayrıldığımı söyledim ama nedenini söylemedim. | Open Subtitles | (لويس)، أخبرتك أنني أنهيت علاقتي بـ(متشل)، لكنني لم أخبرك بالسبب |
| - Mitchell bunun hakkında bir şey biliyormuydu ? | Open Subtitles | يا يسوع المسيح! هل علم (متشل) بهذا؟ -حزيران/يونيو 1972 |
| O Mitchell'e gider, yada buraya gelir. | Open Subtitles | إما أن يحمل (متشل) المسؤولية، أو يصل الأمر إلينا هنا |