| O kadar çok seviyormuş ki dişleri şekerden dolayı çürümüş ve kararmış. | Open Subtitles | ولع كبير جدا حتى اصبحت اسنانها متعفنه وتحولت لونها للاسود من السكر |
| Ağacımın üzerinde çürümüş bir ceset görmenin eğlenceli bir şey olduğunu mu düşünüyorsunuz efendim? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الأمر ممتع عندما ترى اجسام متعفنه على شجرتك ؟ |
| çürümüş Viktorya tarzı bir evde üç kokuşmuş herifle uyandım bir gün. | Open Subtitles | استيقضت يوم من الايام بأرضيه متعفنه مع ثلاث رجال لهم رائحة |
| Sana eşlik eden tek şeyin arkadaşlarının çürüyen cesetleri olduğunu düşün. | Open Subtitles | بدون شئ ما عدا جثث متعفنه لأصدقائك لمجرد الأحتفاظ بصحبتهم |
| Kurtlar, büyük ihtimalle sinek kurtçukları yakın bir zamanda burada çürüyen bir et olduğunun işareti. | Open Subtitles | اليرقات، على الأرجح يرقات الذباب هذا يعني أنه في الآونة الأخيرة كان هناك جثة متعفنه هنا |
| çürümüş aslında... ama bendim... ya da en azından benden kalanlar. | Open Subtitles | ... في الحقيقه متعفنه ... ولكنه كان أنا ... او على الأقل ما كان أنا |
| Ağaç çürümüş. | Open Subtitles | لا شئ ذو قيمه الشجره متعفنه |
| Ön tarafının neredeyse tamamı çürümüş. | Open Subtitles | وحتى لو وجد الجثه متعفنه |
| Ve bir bütün vücut çürümüş. | Open Subtitles | نعم يارفاق جثه متعفنه |
| Duvarlar çürümüş olmalı. | Open Subtitles | يبدو أن الجدران متعفنه |
| Sizler de her şey gibi çürüyen organik maddelersiniz. | Open Subtitles | أنتم مواد عضويه متعفنه كأي شي أخر |