Bizce, bu yeni iş çürük. | Open Subtitles | نشعر مثلك أننا أصبحنا صفقة متعفّنة. |
İkimiz biliyoruz ki tek bir çürük elma tüm sepeti berbat edebilir. | Open Subtitles | وأنت وأنا كلاهما أعرفه فقط تقديرات تفاحة متعفّنة واحدة... ... لإفسادالباقةالكاملة. |
Her yerim çürük içinde. | Open Subtitles | أنا متعفّنة من الداخل. |
Buradaki döşemeler tamamen çürümüş. | Open Subtitles | الألواح الأرضية هنا , انها متعفّنة حتى الصميم |
Hey, dikkatli olun! Zemin çürümüş olmalı. | Open Subtitles | انتظر, حذراي, لابدّ وأن الألواح متعفّنة. |
Geminin kemikleri çürümüş. | Open Subtitles | عظامها متعفّنة. |
Bu zindanda çürüyen mahvolmuş bir Kraliçe'ye mi? | Open Subtitles | أمامَ ملكةٍ مهزومة، متعفّنة في زنزانتها؟ |
Satın aldığım da çürük çıktı. | Open Subtitles | والتي اشتريتها كانت متعفّنة |
O şey çürümüş. | Open Subtitles | إنها متعفّنة |
Yani, çürüyen bir ceset olmazsa, tabii. | Open Subtitles | أعني قبل أنْ تمسي جثّة متعفّنة |