ويكيبيديا

    "متفائل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyimserim
        
    • iyimsersin
        
    • optimist
        
    • umutluyum
        
    • umut
        
    • iyimser
        
    • olumlu
        
    • umutlu
        
    • neşeli
        
    • pozitif
        
    • neşelisin
        
    • iyimserdi
        
    • his
        
    Ama ben bu konuda iyimserim, ve bu konuda yapabileceğimiz belirli şeyler var. TED لكنني متفائل إزاء هذا, واعتقد بأن هناك بعض الأمور الواضحة التي يمكن فعلها.
    Bahsettiğim dikişi attım ve tıbbi romanlarda dedikleri gibi ihtiyatlı bir şekilde iyimserim. Open Subtitles وضعت الغرزة التي تحدثنا عنها وكما يقولون في الروايات الطبية أنا متفائل بحذر
    Hasta olan sensin, ama hala iyimsersin. Open Subtitles أنت واحد هو أن سوء، حتى الآن أنت متفائل.
    Bu ihanetin nasıl gerçekleştiğini biliyoruz. Ne kadar iyimsersin. Bir SD askerini konuşturacaklarını mı sanıyorsun? Open Subtitles انك متفائل هل تعتقد إنهم سيتركونك تنهي كلامك مع ضابط ال اس دي
    Altı ayda bir kontrole gitmem gerekiyor, ama evet doktor çok optimist. Open Subtitles يجب أن أقوم بفحص كلّ ستّة أشهر ولكن، أجل، الطبيب متفائل جداً
    Ama John’un ve diğerlerinin görüşlerine kendi görüşümü eklemek isterim, ben gelecek için umutluyum. TED ولكن أود أيضا أن أضيف إلى جون وللآخرين أن وجهة نظري هي، أنا متفائل للمستقبل.
    Kahrolası felâketleri bir yana bırak. Burada ihtiyacımız olan umut. Open Subtitles أرجوك، جنبنا من هذه المأساة أحتاج لشيء ما متفائل هنا
    Moskova saldırısıyla ilgili iyimser bir şey duyan var mı? Open Subtitles هل سمع أي شخص عن بعد متفائل بشأن هجوم موسكو؟
    Doktorların, hastalığın gidişatına dair olumlu bir tahminde bulunmalarına çok sevindim. Open Subtitles و لكنى سعيدة جداً أن أقول أن الأطباء قد أعطونها تكهن متفائل جداً
    İskoçya'daki iyi insanlar hala sesimi geliştiriyorlar, ben de bu konuda iyimserim. TED ولكن الناس في اسكتلندا يحسنون صوتي وانا متفائل بخصوص ذلك
    Gelecekteki benliklerimiz konusunda iyimserim ama sorunlarımızın küçük olduğunu düşündüğüm için değil. TED لذلك، فأنا متفائل حول مستقبلنا، ولكنني لستُ متفائلًا لأنني أعتقد بأن مشاكلنا بسيطة.
    İyimserim çünkü sorunlarımızla başa çıkma kapasitemiz hayal ettiğimizden çok daha fazla. TED إنني متفائل لأنني أعتقد أن قدرتنا للتعامل مع مشاكلنا هي أكبر بكثير مما نتخيل.
    Çok iyimsersin. Bir SD üyesi olarak sence seni dinlerler mi? Open Subtitles انك متفائل هل تعتقد إنهم سيتركونك تنهي كلامك مع ضابط ال اس دي
    - Sen umarsız bir iyimsersin. - Bunu halletmiş olmalı. Open Subtitles . انك متفائل بائس - . يجدر به ان يكون تعافى من هذا -
    Sen aşırı derecede iyimsersin. Open Subtitles انك تقريبا متفائل , هل تدرك ذلك ؟
    Evet, şüphe verici, daimi optimist hallerinin televizyon dizisiyle ilgili yargısını bulandırdığını düşünüyor ve burnunu kırdığı zaman Run Joey Run ve Boko Haram için de seni suçluyor. Open Subtitles أجل ,إنها تعتقد بأنك متفائل بشكلٍ مستمر على نحوٍ مريب وتشيجعك هو الذي أثر
    Ama en azından umutluyum ki bu savaşta kör gibi olmayan daha iyi tıbbi görüntüleme teknikleri ile savaşabiliriz. TED و لكن على الأقل أنا متفائل بأنه يمكننا أن نحارب في هذه المعركة بتقنيات أفضل للتصوير الطبي بطريقة لا نكون فيها عميانا.
    Kahrolası felâketleri bir yana bırak. Burada ihtiyacımız olan umut. Open Subtitles أرجوك، جنبنا من هذه المأساة أحتاج لشيء ما متفائل هنا
    Bu değerlendirme, malesef, çok fazla iyimser TED وان الافتراض بوجود مواد خام على نطاق واسع هو افتراض متفائل جداً
    Bay olumlu olmaktan her zaman gurur duydum. Open Subtitles أنتم تعرفون كلكم أننى صاحب نصيب كبير من التفاؤل و أحوز لقب السيد متفائل
    Bilirsin, üzgünün tersi mutlu. Sıkıntılının tersi umutlu. Open Subtitles تعرفين، "سعيد" عكس "حزين"، "متفائل" عكس "متشائم"
    Onun hakkında şimdi gerçekten hayranlık duyduğum şeylerden biri de kolay bir hayatı olmamasına rağmen her zaman çok neşeli olması. Open Subtitles واحدة من الأشياء التي كنت حقا معجب عنه هو كيف انه لم يكن حقا حياة سهلة لكنه هو دائما متفائل بذلك.
    " Daha iyimser olmalısın. Daha pozitif olmalısın." Open Subtitles يجب أن تكون متفائل يجب أن تكون إيجابي
    Ayrıca çok neşelisin. Her şeyin mükemmel olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles ،و أنت متفائل جداً تعتقد أنّ كلّ شيء بحالة ممتازة
    Doktor çok iyimserdi. Open Subtitles الطبيب كان متفائل للغاية
    Çünkü o işi alacağım ve içimde çok iyi bir his var. Open Subtitles لأنني سوف أحصل على هذا العمل , و أنا متفائل جداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد