| Haklıydık. Bir şey tampon ünitesinin aşırı yüklenmesine neden olmuş. Bu yanmış. | Open Subtitles | كنا على حق ، شيء ما تسبب بزيادة الحمل على العازل إنه شبه متفحم |
| Bugün çiviyi incelerken, ucunun hafifçe yanmış olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | وعندما فحصت هذا المسمار اليوم، لقد لاحظت أن طرف المسمار متفحم قليلاً |
| Kablonun sonu yanmış. Ayrıca her tarafında tortu ve film var. | Open Subtitles | هنا خط هاتف إنّه متفحم و هناك بقايا.. |
| İçinde kavrulmuş saç parçaları olabilir. | Open Subtitles | وقليل من الشعر متفحم في داخله |
| kavrulmuş kumaş. | Open Subtitles | انه نسيج متفحم , كل الضحايا |
| Birkaç gün sonra, yanmış bir tekne bulduk. | Open Subtitles | بعد أيام قليلة وجدنا هيكل قارب متفحم |
| Ama kapının dış çerçevesi epey yanmış. | Open Subtitles | -لكن ما بخارج إطار الباب متفحم للغاية |
| Bodo dışarı çıkmış. Dışarıdaki her şey kavrulmuş durumdaymış. | Open Subtitles | خرج (بودو) ورأى كل شيء متفحم |