| Sevecen ve anlayışlı. Beni anlıyor. Bir şey anlattığım zaman beni dinliyor. | Open Subtitles | لقد كان متفهما وحنونا ويستمع لي عندما أتكلم |
| Neyse ki, yöneticim anlayışlı biriydi. | TED | لحن الحظ، كان المسؤول في العمل متفهما. |
| Bu kadar sabırlı ve anlayışlı olmana karşılık küçük bir hediye. | Open Subtitles | هجية صغيرة, لكونك صبورا و متفهما حسنا |
| Anlayış göstermeye çalışıyorum, hayatım. Gerçekten. Ama golf de nereden çıktı? | Open Subtitles | أنا أحاول أن أكون متفهما هنا عزيزي أنا حقا أحاول لكن الجولف |
| Anlayış gösterdi. | Open Subtitles | كان متفهما |
| Senin daha anlayışlı birine ihtiyacın var. | Open Subtitles | يجب عليك فقط أن تجد شخصا متفهما أكثر |
| anlayışlı olmak istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اكون متفهما |
| anlayışlı olduğun için çok teşekkürler, Robert. | Open Subtitles | (أقدر أنك كنت متفهما (روبرت |