| Bölgedeki İran devriyeleri Aralıklı. | Open Subtitles | الدوريات الإيرانية تتواجد في المنطقة بشكل متقطع |
| Alo? Anne? Ses kesiliyor. | Open Subtitles | مرحباً ، أمي ، صوتكِ متقطع لا يمكنني سماعكِ |
| Ama bağlantı Kesik kesik gerçekleşiyor. | Open Subtitles | ولكنه عمل فقط بشكل متقطع في أحسن الأحوال |
| Sonra kürelerin üzerine aralıklarla yansıtan projeksiyon cihazına sahiptim. | TED | كان لدي كشافات فيديو ضوئية التي تم تسليطها بشكل متقطع على الكرات. |
| Sağanak yağmurların ara sıra olduğunu sayarsak bitkinin azami halde büyümesini ummayalım. | Open Subtitles | بما أن الامطار تتساقط بشكل متقطع هنا علينا ألا نتوقع نمو النبات بشكل كبير |
| Isı düzensiz ama Mars geceleri dayanılabilir gözüküyor. | Open Subtitles | اللهيب متقطع ، لكنها ستجعل ليالي المريخ تُحتمل |
| Altını parça parça elden çıkarınca parayı aklayacak yere ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لو كان يبيع الذهب بشكل متقطع سوف يحتاج مكاناً لغسل المال |
| Ve bu beni düşündürdü. Bu konu üzerinde Aralıklı olarak çalıştım... ...ama teknik olarak fazla değildi. Aslında bir gece yatakta yatarken düşünüyordum. | TED | و هذا دفعني للتفكير, لقد عملت على هذا الموضوع على نحو متقطع, و ليس كثيرا بشكل تقني, و كنت مستلقي في الفراش ذات ليلة, أفكر. |
| Aralıklı olarak yüksek frekanslı sesler çıkarıyorlar. | Open Subtitles | أنها ترسل أصوات بتردد عالي بشكل متقطع |
| PTSD'ye bağlı Aralıklı taşkınlık rahatsızlığı. - Bu ne demek? | Open Subtitles | اضطراب إنفعالى متقطع نتيجة صدمة عصبية |
| Hayır, buradayım. Ama senin sesin kesiliyor. | Open Subtitles | لا,أنا هنا صوتك متقطع |
| Sesin kesiliyor. - Domino, sağ kolunu çıkar. | Open Subtitles | صوتك متقطع - (انزعي الذراع الأيمن يا (دومينو - |
| Sesin kesiliyor, seni duyamıyorum. | Open Subtitles | الصوت متقطع لا أسمعك |
| Efendim, Spartan O-1 ile Kesik kesik iletişim kuruyoruz ancak operasyon noktasına vardılar. | Open Subtitles | سيدي، الاتصال متقطع من فريق "سبارتن 0-1" لكنهم وصلوا إلى منطقة العمليات. |
| Efendim, Spartan O-1 ile Kesik kesik iletişim kuruyoruz ancak operasyon noktasına vardılar. | Open Subtitles | سيدي، الاتصال متقطع من فريق "سبارتن 0-1" لكنهم وصلوا إلى منطقة العمليات. |
| Kesik kesik alıyoruz radarlarını. | Open Subtitles | نحن التقاط الرادار على نحو متقطع. |
| Diğer kayıp kızları ve bakıcılarını arama çalışmaları ...aralıklarla devam ediyor,5 yıl içinde bir sonuca varılamadı. | Open Subtitles | للبحث عن التلميذات المفقودات مع المربيه الخاصه بهم .استمر بشكل متقطع لسنوات القليلة القادمة دون نجاح |
| Tamam, çanak sürekli mi yoksa aralıklarla mı korunuyor. | Open Subtitles | حسناً , هل حماية الطابق تتم بشكل متقطع أو مستمر؟ |
| Sana otobüs falan çarpmadığına göre galiba aralıklarla meydana geliyor. | Open Subtitles | و بم أنه لم تصطدمك حافلة أفترض أنه متقطع |
| Birkaç tane de ara sıra olan hilâl şeklinde kırmızılıklar var. | Open Subtitles | على الرقبة الظاهرية والداخلية مع تآكل أحمر هلالي متقطع |
| Organik çiftlik ara sıra iyi oluyor. | Open Subtitles | الاستقبال في المزرعة العضوية متقطع. |
| İlla ki gevezelik yapacaksın, değil mi? Aman Allah'ım. Alkol Ada'sında düzensiz uyku, ha? | Open Subtitles | دائماً تريد ترك تعليقاً ، صح؟ هل واجهت نوم متقطع بعد ثمالتك؟ |
| Soluk borusu kapanır ve kalbi düzensiz atmaya başlardı. | Open Subtitles | قصبته الهوائية سوف تغلق وبعد ذلك قلبه سوف يبدأ في الخفقان بشكل متقطع |
| O kısmı parça parça hatırlıyorum. | Open Subtitles | يُمكنني أن أتذكر ذلك بشكل متقطع |