Görebileceğiniz hiçbir şey yok. Görebilecekleriniz yalnızca, çamur, kül ve etrafta gezinen insanlarla, kırık ağaçlar. | Open Subtitles | لم يوجد شئ ، فقط الأوساخ والرماد وبعض الناس تتجول وبعض أشجار متكسرة |
Takip edebileceğimiz at izleri ya da kırık çalılar falan yok. | Open Subtitles | ليس الأمر وكأنه توجد آثار حصان او فروع متكسرة لنتبعها |
İçeride muhtemelen kırık ve parçalanmış kemikler var o yüzden göğüs tüpünü takmak hiç de kolay olmayacak. | Open Subtitles | على الأغلب سوف يكون هناك شظايا وأجزاء من عظام متكسرة في الداخل لذلك لن يكون أنبوب سهلاً على الأطلاق |
Evet, kırık kemikler ve çoklu yaralanmalarımız var. | Open Subtitles | نعم, لدينا عظام متكسرة وجروح متعددة |
Vücuttaki bir ben, kırık bir diş. | Open Subtitles | والخلد، والسن متكسرة. |