|            Tam tersine -- hiçbir zaman yeterince mükemmel olamayacakları hissine kapılıyor ve yetersiz hissediyorlar.             | TED |             العكس تمامًا إنهم يشعرون بالإستياء وعدم الرضا وأنهم وسط احساس دائم بأنهم غير مثاليين كفاية             | 
|            Belki bir gün, birbirimiz için mükemmel oluruz.            | Open Subtitles |             ربما يوماً ما , نحن سنكون مثاليين لبعضنا البعض            | 
|            mükemmel bir çiftin bir parçası mükemmel bir hayatımın bir parçası.            | Open Subtitles |             كنت جزءا من زوجين مثاليين انها جزء من حياتي المثالية            | 
|            kusursuz değiliz evet, ama dalga geçilmeyi de hak etmiyoruz.            | Open Subtitles |             لا، لسنا مثاليين. ولكننا لا نستحق أن نكون محض سخرية.            | 
|            Her zaman kusursuz olmamızı istediğini söylerdi ama sadece kusurlar için yaşardı.            | Open Subtitles |             لطالما قال أنه يريدنا أن نكون مثاليين ولكنه كان ينتظر حدوث العيوب            | 
|            Hepimiz senin gibi örnek vatandaş olamayız.            | Open Subtitles |             كلنا يمكننا ان نكون مواطنين مثاليين ، مثلك كل بسبب المال ..            | 
|            mükemmel hâle gelene kadar kız arkadaşının görmesini istemiyor.            | Open Subtitles |             هو لا يريده أن تراهما إلى أن يصبحا مثاليين            | 
|            Cumhuriyetçi bir yöneticinin tekine annem vuruldu diye mükemmel aileyi oynamaya çalışmak beni biraz gergin yapıyor.            | Open Subtitles |             محاولة ان نكون مثاليين لرجل محادثات جمهوري و التي منجذبة له أمي هذا يوترني            | 
|            Tess ve George mükemmel bir çift. Hayır, ilahi bir çift.            | Open Subtitles |             تاس وجورج هما زوجين مثاليين لا , زوجين مقدسين            | 
|            'Tess ve George mükemmel bir çift.' 'Hayır, ilahî bir çift.'            | Open Subtitles |             تاس وجورج هما زوجين مثاليين لا , زوجين مقدسين            | 
|            Sence iki insan birbiri için mükemmel olabilir mi?            | Open Subtitles |             هل تعتقدين أنه يمكن لشخصين أن يكونا مثاليين لبعض؟            | 
|            Doğru zamanda büyümüşüm ben çünkü sizin ailelerinizin hepsi mükemmel aile.            | Open Subtitles |             الحمد لله، أنني لم أكن من جيلكم أبائكم كانوا مثاليين            | 
|            Tanrı sizi bu dünyaya mükemmel olasınız diye göndermedi.            | Open Subtitles |             آمين الرب لم يجلبكم الي هذة الأرض لتكونوا مثاليين            | 
|            mükemmel olmayabiliriz ama hala en güvenli eller bizimki.            | Open Subtitles |             ربما نحن لسنا مثاليين , ولكن أكثر الأيادي أماناً لا تزال أيدينا            | 
|            İşte bu bir dalga etkisi: biz kusursuz bir şehir değiliz ama daha iyi olabilmek için her gün çalışıyoruz.             | TED |             هذا هو تأثير الموجة. نحن لسنا مثاليين كمدينة، لكن، نحن نعمل لنكون أفضل كل يوم.             | 
|            Bunlar sizi kesinlikle daha iyi biri yapacak olsa da şunu söylemeliyim ki kusursuz olmanızı sağlamayacak.             | TED |             وبينما ستجعلك الممارسة أفضل بالتأكيد، على أن أنبئكم أنها لن تجعلكم مثاليين.             | 
|            kusursuz değiliz. Yani bu tür bir baskı altında bir şeyler yapıyorsun.            | Open Subtitles |             روبن ، لسنا مثاليين أعني تحت ذلك النوع من الضغط            | 
|            Hepimiz sizler gibi örnek vatandaşlar olamıyoruz.            | Open Subtitles |             كلنا يمكننا ان نكون مواطنين مثاليين ، مثلك            | 
|            Bu güvensizliğin mesleğinden kaynaklanıyor. Karşımızda birkaç sorun çıkaran idealist var sadece.            | Open Subtitles |             فلسفتك التشاؤمية هي مخاطرة مهنية هؤلاء ليسوا سوى حفنة مثاليين ومثيري مشاكل            | 
|            Kesi noktası ve femoral hizalama mükemmeldi.            | Open Subtitles |             مكان القطع والتمفصل مع الفخذ كانا مثاليين.            | 
|            Birbirleriyle kavga edeceklerini sanırsın, ama hayır, birlikte Mükemmeller.            | Open Subtitles |             ستحسب أنهم سيقاتلون بعضهم ولكن لا مع بعضهم ,هم مثاليين            | 
|            İkiniz birbiriniz için mükemmelsiniz.            | Open Subtitles |             الأمر يبدو كما لو كنتم انتما . الاثنين مثاليين لبعضكما            | 
|            Annenle biz kâğıt üstünde mükemmeldik ama bak sonu nasıl oldu.            | Open Subtitles |             أنا و أمّك كنّا مثاليين من الظاهر و تعلم كيفَ انتهى هذا            | 
|            mükemmellerdi.            | Open Subtitles |             كانوا مثاليين مع بعض            | 
|            Yani, boşanmadan önce mükemmeldiler ve sonrasında sadece insandılar ve onlardan nefret ediyordum.            | Open Subtitles |             أنها مجرد،الامور قبل الطلاق كانوا مثاليين و ثم... و بعد ذلك أصبحوا مجرد بشر عاديين.            | 
|            Biz gerçekten birbirimiz için yaratılmışız.            | Open Subtitles |             نحنُ حقاً مثاليين لبعضنا البعض.            |