| Bunu milyonlarca kez yaptım. Tek ihtiyacım olan pnömatik matkap, biraz elmas kesici... | Open Subtitles | لقد فعلت هذا ملايين المرات ,كل ما اريده هو مثقاب هوائى وقاطعة الماس |
| Abby, bana matkap ve esnek görüntü sondası lazım. | Open Subtitles | آبي أحتاج الى مثقاب كهربائـي وكاميرا فيديو مرنه لك هذا |
| İkinci buluşmamızda annemle bana birer düzine gül, babama da 200 dolarlık elektrikli matkap getirmişti. | Open Subtitles | في ميعادي الغرامي الثاني أحضر لي ولأمّي دستة ورود ولأبي مثقاب آلي قيمته 200 دولار. |
| Matkaba ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأحتاج إلى مثقاب |
| Ve elimizde kafatası matkabı var. - Evet. 1965'lerden kalma. | Open Subtitles | ونحن لدينا مثقاب الجمجمة نعم , من عام 1965 |
| Bir matkap. Ateş Ulusu tarafından surlarınızı aşmak için yapılmış dev bir matkap. | Open Subtitles | إنه مثقاب ، مثقاب عملاق صنعته أمة النار لإختراق جدارك |
| Buradaki delikten aşağı matkap düşürmüşler ve onu arıyorken de bu şeyin aşağıda parladığını görmüşler. | Open Subtitles | كانوا قد أوقعوا مثقاب خلال تلك الحفرة وحين ذهبوا ليبحثوا عنه رأوا هذا الشيء يلمع تحتنا مباشرة |
| Ama yaklaşan bir matkap olunca o kadar da iyi değil! | Open Subtitles | رائع, لكن ليس بوجود مثقاب يتوعد من في الأعلى |
| Bunu o duvara tutturman için duvarcıların kullandığı matkap uçlarından lazım. | Open Subtitles | ولتثبيته علي الجدار سنحتاج مثقاب كبير الحجم |
| Ve bebek eşyalarından kılık kıyafete kadar her şey olabilir - Kaçınızın elektrikli matkabı var? Elektrikli matkap? | TED | ويمكن أن يكون هذا أي شيء من سلع الطفل الي الازياء مرورا بـ -- من منكم لديه مثقاب كهربائي؟ تملكوه؟ صحيح. |
| En sonunda karım görüntüleri zihninden çıkarmak için sol şakağına bir matkap dayadı. | Open Subtitles | ... وفي النهاية قامت زوجتي بادخال مثقاب الي رأسها في محاولة منها لاخراج تلك الرؤي والصور من عقلها |
| Ayrıca, bana bir sert metal uçlu matkap ve lokma da getirin! | Open Subtitles | ايضا,اعطني مثقاب المعادن الصلبه ذو الرأس المدبب مع ملحقاته,ايضا! |
| matkap başlangıç durumunda. | Open Subtitles | أتسمعين ذلك؟ مثقاب قيد التشغيل |
| Burada böyle tek başınasın o kıyafetindeki şey bir matkap mı, yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin? | Open Subtitles | إذاً, أنت هنا بمفردك... أهو مثقاب هذا الذي في عباءتك, أو أنك فقط سعيد برؤيتي؟ |
| Kilidi kırabilecek matkap ucu buldum. | Open Subtitles | انظر , لقد وجدت مثقاب لكسر القفل |
| Kilidi kırabilecek matkap ucu buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت مثقاب بإمكانه كسر القفل |
| Bir Matkaba ihtiyacın var. | Open Subtitles | ومن ثم أنت بحاجة إلى مثقاب |
| - Bir Matkaba ihtiyacım olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنها تحتاج مثقاب من هى |
| Uzayan kule matkabı kullanılırsa yanlışlıkla çocuğun bedenine isabet etmesi durumunda, ciddi bir yaralanma olmadan geri çekilebilir. | Open Subtitles | سوف يستخدمون مثقاب قابل للإنحلال، لذا في حال ضرب جسد الصبي عرضياً، فإنّه سيتراجع بدون إحداث أضرار كُبرى. |
| Sadece seni sınıyordum. | Open Subtitles | كنت أدير مثقاب فقط |