| Şişmanlar, sıskalar, uzunlar, beyazlar en az bizim kadar yalnızlar. | Open Subtitles | الناس الطوال, الناس ذو البشرة البيضاء إنهم وحيدون مثلنا تماماً |
| Yani başka seçeneği yoktu. O da en az bizim kadar tutsak. | Open Subtitles | إذاً ليس بيده الخيار إنه أسير مثلنا تماماً |
| Zombi değil.Laboratuarlarda yapılan canavarlar. Bazıları tıpkı bizim gibi, bazıları ise hiç bize benzemiyor. | Open Subtitles | ليسوا زومبي ، بل مخلوقات صنعت في مختبرات بعضهم يبدون مثلنا تماماً ، وبعضهم ليس كذلك |
| Artık tek başlarınalar, tıpkı bizim gibi. | Open Subtitles | عند هذه النقطة إنهم على مسئوليتهم الخاصة مثلنا تماماً |
| Bu ahbaplar tıpkı bize benziyor. | Open Subtitles | مهلاً ، هؤلاء الرفاق يبدون مثلنا تماماً |
| Dışarıda sokaklara hükmetmiş olabilir ama burada bizden farkı yok. | Open Subtitles | ربما كان يحكم الشوارع في الخارج و لكن هنا ، هو مثلنا تماماً |
| Değişmeye çalışıyor. Değişmek istiyor. Aynı bizim gibi. | Open Subtitles | إنه يحاول التغير، ويريد التغير مثلنا تماماً |
| Eğer bu sistemi eski haline getiremezsek bizim gibi o da ölecek. | Open Subtitles | استمع، إذا لم نستطع إعادة تشغيل النظام سيموت هنا مثلنا تماماً |
| Büyüyüp de etrafta en az bizim kadar ucube başka tiplerin de olduğunu gördüğümüzde ne kadar şaşırdığımızı ve rahatladığımızı bir düşünün. | Open Subtitles | فتخيلوا مقدار الدهشة والراحة حين كبرنا وعلمنا بوجود آخرين غريبوا أطوار مثلنا تماماً |
| O da en az bizim kadar buradan çıkmak istiyor. | Open Subtitles | انه يريد الخروج من هنا مثلنا تماماً |
| En az bizim kadar uygarsınız. | Open Subtitles | ، أنتم متحضرون مثلنا تماماً |
| İnan bana, Cleveland. Karılarımızın da en az bizim kadar dinlenmeye ihtiyaçları var. | Open Subtitles | صدقني (كليفلند)، زوجاتنا يحتجن للخروج مثلنا تماماً |
| - Bu en az bizim kadar onların da hakkı. | Open Subtitles | -لديهم الحق في الإعتراض مثلنا تماماً |
| O da bu dünyada kendi yolunu çizmeye çalışıyor. tıpkı bizim gibi. | Open Subtitles | إنه يحاول معرفة طريقه في العالم مثلنا تماماً |
| Yeterli kanıt olsa bile, o, tıpkı bizim gibi Almanya'ya gönderilmeden ölecektir. | Open Subtitles | حتى لو كان معنا اثبات كافٍ، سيكون الموت مصيره، مثلنا تماماً قبل أن يتمكن من تسليمه إلى الحكومة الألمانية. |
| tıpkı bize benziyorlar. | Open Subtitles | إنهم يبدو مثلنا تماماً |
| Dışarıda sokaklara hükmetmiş olabilir ama burada bizden farkı yok. | Open Subtitles | ربما كان يحكم الشوارع في الخارج و لكن هنا ، هو مثلنا تماماً |
| bizden farkı yok! | Open Subtitles | مثلنا تماماً |
| - Yabaniler de insan. Aynı bizim gibi, içlerinde iyileri de var kötüleri de. | Open Subtitles | الهمج بشر مثلنا تماماً منهم الطيبون والأشرار |
| Zincirle birbirlerine bağlılar, Aynı bizim gibi. | Open Subtitles | لقد كانوا مقيدين معاً, مثلنا تماماً |