yumurta gibi şeyler, çocuklara cumartesi öğlenden sonraları sessiz durmaları için oynasınlar diye verilen sıradan önemsiz şeyler olarak görülmemeli. Bunlar aslında önemli şeyler, | TED | يجب أن لا تُهمل أشياء مثل البيضة كالأشياء الصغيرة المملة التي نعطيها لأطفالنا ليلعبوا بها في فترة بعد ظهيرة من يوم سبت لنبقيهم هادئين. |
İnsanlar bir maymun savaşı yüzünden Dünyalarının bir yumurta gibi kırılıp kül oluncaya kadar yandığını bilmemeliler. | Open Subtitles | آسرونا البشر ،، لكن لن نعلمهم ان عالمهم سينكسر مثل البيضة و يحترق كلياً ، بسبب حرب القرود العدوانية |
Evet, kafasına silindir şeklinde cisimle vurmuşlar. Kafatası yumurta gibi kırılmış. | Open Subtitles | أجل، شخص ما ضربه بآلة اسطوانية وسحق جمجمته مثل البيضة |
Elimde sıradan görünen bir yumurta tutuyorum. Acaba öyle mi? | Open Subtitles | أمسكها في يدي تبدو مثل البيضة العادية ، أليس كذلك؟ |
Çarpışma direkt parçalara ayırıyor. Yere düşen yumurta gibi. | Open Subtitles | الصدمة تجعل الجسم يتجزأ مثل البيضة عندما تسقط على الأرض. |
Şu şişko adama bakın! yumurta gibi kırıyor! | Open Subtitles | -انظر لذلك الرجل السمين ، إنه تدحرج مثل البيضة |
yumurta gibi düşüp kırılmalarından korkmuyor muyum? | Open Subtitles | تسقط و تنسكر مثل البيضة ؟ أحياناً . |
yumurta gibi çırpıyor! | Open Subtitles | -نعم ، إنه يتحرك مثل البيضة |
Bir yarasa kadar kör, bir yumurta kadar topal. | Open Subtitles | فهو اعمي كالخفاش واقدامة مثل البيضة المشوية |