ويكيبيديا

    "مثل تلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • böyle bir
        
    • Bu tür
        
    • Öyle bir
        
    • bu kadar
        
    • bu tarz
        
    • Bu tip
        
    • Bu gibi
        
    • Tıpkı o
        
    • aynı
        
    • Mesela şu
        
    • bunun gibi
        
    böyle bir seyi olsa olsa ben tezgahlardim da ondan! Open Subtitles أنا البشرى الوحيد الذي يستطيع فعل خدعة مذهلة مثل تلك
    Burada gelecekte hiç bir zaman böyle bir iftirayı tekrarlamayacağıma söz veririm. Open Subtitles وانا اتعهد هنا بعدم تكرار مثل تلك الافتراءات فى اى وقت مستفبلا
    yaşadığım sürece unutmayacağım. whew. Bu tür bir oyuna sende gidebilirsin. Open Subtitles لن أنساها طول حياتي يمكن أن تذهب إلى لعبة مثل تلك
    Oh! Öyle bir fırtınada dışarı çıkmana asla izin vermezdim. Open Subtitles لم أكن لأسمح لكِ أبداً بالخروج في مثل تلك العاصفة
    ...atların bu kadar büyük gözleri olduğunu hiç fark etmemiştim. Open Subtitles لم أدرك قط أن الخيول لديها مثل تلك العيون الكبيرة
    Birçok öğretmenin, bu tarz öğretim ortamlarında her gün eğitim verdikleri için, yaşama dair beklentisi ciddi oranda kayboluyor dersek sanırım abartmış olmayız.. TED ولا يعتبر من المبالغة اقتراح أن العديد من المعلمين يفقدون الكثير من متوسط عمرهم المتوقع بالتدريس في بيئات مثل تلك يوما بعد يوم.
    Bu tip evler sinirimi bozuyor. Şimdi bu kavşağın güzelliği bozuldu. Open Subtitles .مساكن مثل تلك تجعلني محطم .إنهم يخربون المبنى بالكامل
    Size bu konuda destek olacağız. CA: Dünya Bankası Bu gibi projelerden yapmak için ne kadar harcamayı düşünüyor? TED كريس: ما هو حجم الدعم المالي الذي يمكن أن تقدموه لدعم مثل تلك المبادرات؟
    En son böyle bir kanepeye babam bizi terk ettiğinde uzandım. Open Subtitles اخر مرة كنت على اريكة مثل تلك كانت عندما غادر والدى
    böyle bir yetenek, sahte şeyler satmaya çalışan biri için milyonlarca dolar demek. Open Subtitles موهبة مثل تلك يمكن أن تساوي الملايين لتاجر تحف فنية يسعى لبيع المُزيّفات
    böyle bir numara yapmak için her şeyi çok iyi ayarlamak gerekir. Open Subtitles يستلزم الأمر تنفيذاً متقناً لتطبيق مثل تلك الحيلة، وأنا لست بذلك الدهاء
    böyle bir haber 1.000 dolar etmez mi? Open Subtitles الا تستحق مثل تلك القصة الف دولار بالنسبة لك
    Hadi ama birader, biz her zaman Bu tür belalara bulaşırdık. Open Subtitles بربك يارجل، لقد إعتدنا أن نفعل حماقاتٍ مثل تلك طيلة الوقت
    Ve bilirsiniz işte Bu tür tüm rahatsız edici sesler bizi stresli bir duruma sokar. ve odaklanmamızı ve sukunetimizi engeller. TED ونعلم أن مثل تلك الأصوات تضعنا في حاله من الإجهاد وتمنعنا من الهدوء والتركيز.
    Bu tür uygunsuz özel sorulara cevap vermiyorum. Open Subtitles لا شك لدى بان مثل تلك الاسئله ليست فى محلها
    Ancak Öyle bir kızı idare edebilmenin tek yolu.. ...siktiğimin parasıyla oluyor. Open Subtitles الطريقة الوحيدة للتعامل مع الامرأة مع مثل تلك السعادة، هي المال اللعين.
    Çünkü Öyle bir duruma düşene kadar, nasıl davranacağınızı bilemezsiniz. Open Subtitles لأنه حتى وإن كنت في حالةٍ مثل تلك لن يكون لديك فكرة كيف ستتصرّف
    bu kadar çok çeşit yiyeceği yemeyi istemekten başka bir şey düşünemezdim. Open Subtitles لا يمكننى تخيل متعة تعادل تناول مثل تلك الأصناف المختلفة من الطعام
    Sabahlıklı sarhoş kadınları idare etmekte bu kadar yetenekli olduğumu kim bilebilirdi ki? Open Subtitles من عرفَ أنّ لديّ مثل تلك الموهبة مع نساء مخمورات مرتديات أثواب نسائية؟
    Kendi köşemde bu tarz konuları işliyorum... ve harika kaynaklarım var: Open Subtitles أنا أناقش مثل تلك القضايا فى عمودي الصحفي :و لدي مصادري الرائعة وهم أصدقائي
    Bu tip yaratıklar bile içlerinde inanılmaz bir enerji barındırırlar. Open Subtitles المخلوقات المستوية مثل تلك لَها الطاقة المدهشة داخلهم.
    Hafızamda Bu gibi çok an var. TED لدي الكثير مثل تلك اللحظات قابعة في ذاكرتي.
    Tıpkı o kadın gibi amaçsız bir gaye uğruna darağacına gitmeye hazırsın. Open Subtitles نحن مثل تلك المرأة، مستعدين للذهاب إلى المشنقة من أجل قضية لا طائل لها.
    Ama sizinle aynı tecrübeyi paylaşmamış bir kişi ile o bağlantıyı kurmak oldukça zor olur. TED أما الشخص الذي لم يشاركك أي تجربة سابقة سيكون من الصعب جدا إيجاد مثل تلك الرابطة.
    Var ya, Mesela şu eğlence parkındayken yaptığım bazı çılgınca şeylerden seni korudum. Open Subtitles .. أتعلمين، لقد حميتكِ من بعض الأشياء الجامحة التي فعلتها .. مثل تلك المرة في مدينة الملاهي
    Japonya'da bunun gibi gerçekten karmaşık şeyleri yapacak müşterilerim var. TED كان لدي زبائن في اليابان يشترون أشياء معقدة مثل تلك الرسومات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد