| Ekşi kremayla yapıyor. Tadı adeta sıcak bir pazar sabahı gibi. | Open Subtitles | لقد صنعتها بالقشدة الحامضة، طعمها مثل صباح يوم أحد دافئ | 
| Noel sabahı gibi ama bu sefer dünya hakimiyeti bekliyorum. | Open Subtitles | إنه مثل صباح الكريسماس , إلا أنني أنتظر السيطرة على العالم | 
| Ahbap, Noel sabahı gibi resmen. | Open Subtitles | إنه مثل صباح عيد الميلاد, ياصاح. | 
| Ooh, aynı Noel sabahı gibi. | Open Subtitles | إنها مثل صباح عيد الميلاد | 
| Daha çok Noel sabahı gibi. Arama Bülteni'nden sonuç çıktı. | Open Subtitles | أكثر مثل صباح الكريسماس | 
| - Gün doğumu sabahı gibi mi? | Open Subtitles | مثل صباح شروق الشمس ؟ | 
| Noel sabahı gibi. | Open Subtitles | إنه مثل صباح يوم (الكريسماس) |