| İngiliz Oksijen Şirketi'nden mühendislerle çok verimli bir toplantı geçirdim ve gözden geçirilmesi gereken epey bir veri var. | Open Subtitles | وكان لي لقاء مثمر جدا مع المهندسين من شركة الاكسجين البريطانية و, حسناً ، هناك الكثير من المعلومات القادمه |
| Ben de bu acı menileri, verimli spermlere dönüştürmeliyim. | Open Subtitles | وأنا واجبٌ علي أن أحوّل مرارة المني إلى منيٌ مثمر. |
| Dünya'yı bizden sonraki nesillere devretmeden önce verimli olmak, çoğalmak ve bereketli olmak için mi doğarız? | Open Subtitles | لكي يكون مثمر ويضاعف ويعيد ملئ أرض قبل فسح المجال لأجيالنا؟ |
| Bilmeni isterim ki, çok uzun ve üretken bir kariyerim var ve bir çok kadınla yattım. | Open Subtitles | في الحقيقة ، اريدكِ أن تعرفي أنه كان لدي تاريخ مثمر وطويل في المواعدة ومارست الجنس خلاله مع الكثير والكثير من النساء |
| Ne diyebilirim ki? Yani, o yaratıcı, ama o - o evcil biri. | Open Subtitles | حسناً، ماذا يمكنني أن أقول إنه مثمر ولكنه رجل يحب الجلوس في البيت |
| Öyle, ilk durağımız öğle yemeği yiyeceğiniz San Fruttuoso. | Open Subtitles | نعم، وبالتالي فإن المحطة الأولى هي سان مثمر حيث سيكون لديك وجبة الغداء. |
| Korkudan mı bilmiyorum ama bugün aşırı verimli çalıştım. | Open Subtitles | حسناً لا أعرف إن كان هذا خوفاً متذلل ولكني كنت مثمر للجنون |
| Peki, tamam, olur. verimli bir birlikteliğe! | Open Subtitles | نعم، حسناً، بكل تأكيد من اجل تعاون مثمر! |
| - Ama sanıyorum verimli bir toplantı oldu. | Open Subtitles | But I think لكن اعتقد انه كان لدينا اجتماع مثمر |
| Başka bir verimli toplantı daha. | Open Subtitles | اجتماع آخر مثمر. |
| Bir sonraki sezonun da böyle verimli olması dileğiyle. | Open Subtitles | ربما الفصل القادم يكون مثمر. و... |
| Başka bir verimli toplantı daha. | Open Subtitles | اجتماع آخر مثمر. |
| İnsanlarımız verimli bir ittifakın tadına vardılar. | Open Subtitles | لقد تمتع شعبنا بحلف مثمر |
| verimli sabahlar. | Open Subtitles | تمنياتي لك بصباح مثمر. |
| verimli bir yemek olmuş. | Open Subtitles | لقد كان غداء مثمر |
| Şu "verimli geçen kahvaltı"yı ne zaman yaptınız acaba? | Open Subtitles | متى بحق الجحيم حظيتم بـ"فطور مثمر"؟ |
| Herkesin verimli bir sabahı olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | أرى الجميع يحظى بصباح مثمر |
| Istırabımı daha üretken bir şekilde aktarmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل أن أفرّغ كربي في شيءٍ مثمر. |
| Aslında üretken hissediyorsunuz. | TED | في الواقع، تشعر أنك مثمر. |
| Tek bir soruya bile yanlış cevap verirse beyninin yardımsever, yaratıcı ya da kibirli olmasını sağlayan bölümlerinde bir sorun olduğu anlamına gelebilirdi. | Open Subtitles | لو انه أجاب عن سؤال واحد خاطئ ذلك يعني أن دماغه قد تدهورت إلى أبعد من نقطة أن يشعر بأنه مفيد أو مثمر |