|       Buna ihtiyacı olan bir çok insan için bedava olmalıdır.        | TED |        يجب أن يكون مجانياً للكثيرين الذين يحتاجونه.        | 
|       Yarış severler. Kim bedava tişört ister?       | Open Subtitles |        من يريد قميصاً مجانياً يا محبي السباقات؟       | 
|       orada bedava yemek yiyebilir, güzel bir otelde kalbabilir, ve bu hastaneyi utandırmamaya çalışırsınız.       | Open Subtitles |        حيث سيتناول طعاماً مجانياً ويقيم في فندق لطيف ويبذل قصارى جهده لعدم إحراج هذا المستشفى       | 
|       ücretsiz eğitim veren ve ekonomiye daha çok yetenek kazandıran yüksek vergiler,        | TED |        ضرائب مرتفعة، تمنح تعليماً مجانياً ودخول المزيد من المواهب إلى عالم الاقتصاد.        | 
|       Ölüm, bedavaya bir kontrolde bulunmayan bebek korumalarından bıktı usandı.       | Open Subtitles |        ماتت جزعاً من محصني الأطفال الذين لا يقدمون تقديراً مجانياً       | 
|       Yeni açılan bir Kızılderili Kumarhanesi polislere beleş yemek veriyor.       | Open Subtitles |        ثمة ناد هندي جديد يقدم طعاماً مجانياً للشرطة       | 
|       - Sana az önce bedava yemek verdim. - Evet, unutmuşum.       | Open Subtitles |        لقد أعطيتك للتو طعاماً مجانياً نعم، لقد نسيت       | 
|       Aslında Cheetos ve Ho-Ho istiyordum... ama onların bedava karidesleri varmış.       | Open Subtitles |        وجدت أيضاً تشيتوز و هوهو في أحد الجيوب لكن لديهم قرديساً مجانياً هنا فنحن بخير       | 
|       Durak bir kilittir, bilmece ise anahtar. Ve cevaplarda bedava değildir.       | Open Subtitles |        الموقف قفل، اللغز هو المفتاح والجواب ليس مجانياً       | 
|       Durak bir kilittir, bilmece ise anahtar. Ve cevaplarda bedava değildir.       | Open Subtitles |        الموقف قفل، اللغز هو المفتاح والجواب ليس مجانياً       | 
|       bedava kişisel antrenman ve ardından da kaplıcada bir çift masajı teklif ediyor.       | Open Subtitles |        لقد عرض تدريباً شخصياً مجانياً متبوعاً بـ تدليك زوجيّ في منتجع محلي       | 
|       bedava tuvalet kolonyaları gibi kokuyorum.       | Open Subtitles |        أشم رائحة مثل كولونيا غرفة خزانة مجانياً       | 
|       Tezgahtar kızı, bedava içecek vermesi için büyülemek.       | Open Subtitles |        اجبار فتاة المكتب على منحك شراباً مجانياً       | 
|       Setteki bir numaralı kişi değilsen bedava sakso kabul etme.       | Open Subtitles |        لا تقبل جنساً فموياً مجانياً من ممثلات في الفيلم إذا كنت أنت الاول على ورقة الاستدعاء..       | 
|       Hızlıdır, kolaydır hatta internetin varsa bedava bile halledersin.       | Open Subtitles |        ويعتمد عل نوع الشبكة الخاصة بك او حتى يكون مجانياً ارسال هذه الرسالة       | 
|       İki organizasyon balo kıyafetlerini sağlıyor ya da iki diş kliniği bedava diş temizliği sağlıyor.       | Open Subtitles |        كما تعلمون, كمنظمتين توفران فساتين حفلات تخرج متبرع بها أو.. عيادتي أسنان توفر تنظيفاً مجانياً       | 
|       Yani demek istediğim, bundan neredeyse 6 yıl önceki bir çalışmada deniyordu ki, internet üzerinden ücretsiz iade hakkı, müşterileri daha fazla para harcamaya itebilir.        | TED |        أقصد، إنه فقط منذ 6 سنوات حيث رشحت دراسة أن عرض ردّ المنتجات مجانياً سيدفع الزبائن للشراء أكثر        | 
|       Tabii, seve seve ücretsiz bir otopsi yaparım.       | Open Subtitles |        أجل, سأنوي بالتأكيد أن أقدم تشريحاً مجانياً       | 
|       Duyduğum kadarıyla soğan halkaları kocaman olmazsa.. ...bedavaya veriyorlarmış.       | Open Subtitles |        فهم يتحدون ان لم تكن شرائح بصلهم بحجم راسك فسيكون عشائك مجانياً       | 
|       Ayda robot bedenlerimizle gezerken beleş montu paylaşabiliriz.       | Open Subtitles |        عندما نملك أجساداً آلية على القمر يمكننا أن نتشارك معطفاً مجانياً       | 
|       Onun nesli için yüksek öğrenim ya tamamen ya da neredeyse bedavaydı. Zira bunda kamu yararı olduğu düşünülürmüş.        | TED |        بالنسبة لجيله، كان التعليم العالي مجانياً أو شبه مجاني، لأنه كان يُنظر إليه كمنفعة عامة.        | 
|       Bedavaysa asla.       | Open Subtitles |        ليس عندما يكون مجانياً       |