ويكيبيديا

    "مجرد مثل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gibi
        
    • tıpkı
        
    İstediğim zaman sarhoş olabilirim derslere girmek zorunda değilim hem de gerçek bir oyun kurucu gibi ama hiç acı çekmeden. Open Subtitles أني اشرب في كل وقت لكن لا أريهم ذلك في الصف وإنها مجرد مثل كونها حقيقة ولكن من دون كل الألام
    İngilizce ve Flemenkçe örneğimiz gibi. TED إنه مجرد مثل مثالنا الانجليزيه والهولندية.
    Bunun gibi soyut bir şeyi iyi somut bir metafordan başkası açıklayamaz. TED الآن من الصعب جدا التفكير في أي شيء مجرد مثل هذا دون مجاز ملموس وجيد.
    İnsanlar bunun da tıpkı Wall Street gibi olduğunu söylüyorlar. TED الناس تقول لنا أنها مجرد مثل وول ستريت. أنها ليست مجرد مثل وول ستريت.
    tıpkı bahçede bulduğum top gibiydim. Open Subtitles وكان مجرد مثل الكرة وأنا حفرت في الفناء.
    Senin ilk çıngıraklı yılanın gibi. Bir bakışta bileceksin. Open Subtitles انها مجرد مثل الثعبان الأول نظرة واحدة وسوف تعرف
    tıpkı Kamu davasının Sarah Tobias'a dayanmadığı gibi. Open Subtitles مجرد مثل اي قضية ناس لا نعتمد على ساره توبياس
    -Ona açıldıktan sonra gerisi çorap söküğü gibi geldi. Bu hafta o kadar çok kişiyle çıktım ki aynı geceye iki kişi koymam gerek. Open Subtitles مرة واحدة كسرت الجليد معه، كان مجرد مثل ركوب الدراجة.
    Yalan söylediğin ortaya çıkınca senin de Teague gibi olduğunu düşündüm. Open Subtitles انا وجدت بانك كذبت انا افترضت بانك مجرد مثل تييج
    Bana sadece yanlış bir tutuklama yöntemi gibi geliyor, o kadar. Open Subtitles تشعر أنها مجرد مثل بطريقة خاطئة إلى إلقاء القبض لا أعتبر شخصيا
    Bu kolay, tıpkı bisiklet sürmek gibi, şu olay hariç, oldukça büyük bir, güçlü motosiklet gibi. Open Subtitles فمن السهل، انها مجرد مثل ركوب الدراجة، و إلا في هذه الحالة، كبيرة جدا، دراجة نارية قوية.
    o kadar kötü değil oldukça kötü annem de ki gibi aynı güzel olur sahilden gidebiliriz umarım gördüğüm en iyi sandalyedir bebekleşme yolda yemek alabiliriz baronu uzun süre yalnız bırakmak istemiyorum Open Subtitles ليس بهذا السوء. وهذا أمر سيء جدا. انها مجرد مثل واحد كانت أمي.
    Buraya taşındığımızda, bu kasabanın da tıpkı yaşadığım diğer yerler gibi olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles أم، عندما انتقلت هنا، وأعتقد أن هذا كان رائعا أن يكون مجرد مثل كل بلدة أخرى لقد عشت في.
    Bakın, biliyorum size sanki uzun zamandır burdaymışım gibi geliyor. Open Subtitles انظر، ربما تشعر أنها مجرد مثل أنا هنا منذ فترة طويلة جدا.
    Lot tıpkı domuz kesmek gibi olduğunu söylüyor. Open Subtitles الكثير يقول لي انها مجرد مثل يذبح الخنزير.
    Bir balon şişirmek gibi. Open Subtitles أنت فقط، انها مجرد مثل تفجير البالون، أليس كذلك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد