| İlk koleksiyonu basıldıktan sonra Petersburg' da yaşayacağız. | Open Subtitles | بعد أن نشر مجموعته الأولى ، كنا نأمل في العيش في بطرسبرج. |
| Baban sanat koleksiyonuna kimden ulaştığını söyledi mi? | Open Subtitles | هل ذكر أبوك يوما من أين حصل على مجموعته الفنية؟ |
| Sonrasında müttefik güçler onun koleksiyonunu inceledi ve tabloları buldu ve onları satanları aramaya başladı. | TED | ومن ثم استولت قوات التحالف على مجموعته الفنية ووجدوا اللوحات الفنية وحاولوا الرجوع الى الاشخاص الذين تم شراؤها منهم |
| Sadece meraktan soruyorum koleksiyonunda kocaman kesik bir insan eline benzeyen bir parça var mıydı? | Open Subtitles | لدي بعض الفضول في مجموعته هل كان لديه شيء كبير |
| Ne yaptın? Ayrıca inceleme grubuna katılmak için başvuruda bulundum. | Open Subtitles | أنا ايضا عملت مشاجرة لكي أنضم إلى مجموعته الدراسية |
| Her zirveye uyan işlevsel grubu bulacağım. | Open Subtitles | تحرف كل طرف إلى مجموعته التفاعلية |
| Ama yaygın inanca izin verirken, onun grubunu kısıtlıyor. | Open Subtitles | هذا يُحدًد من مجموعته , بينما يسمح بالمزيد من العبادة |
| Herkes kendi grubundan bir temsilci seçer. | Open Subtitles | فهمت اذا الجميع يختار شخصا ليمثل مجموعته |
| O koleksiyonu oluşturmak için 20 yılını ve bir servet harcadı. | Open Subtitles | في بناء مجموعته... . ففي خلال أسبوع، في يوم جميع القديسين، |
| Lionel kaybolduğunda onunla birlikte çok çeşitli koleksiyonu da kaybolmuş. | Open Subtitles | عندما اختفى ليونيل كذلك اختفت معه مجموعته الكبيرة من العملات كان هذا مرتبطاً بالملف |
| Teminat olarak şarap koleksiyonunu gösterdiyse koleksiyonu değersiz kılalım. | Open Subtitles | اذا كانت مجموعة النبيذ العتيقة هي الضمانات دعونا نجعل مجموعته العتيقة لا قيمة لها |
| Birinin çigi roman koleksiyonuna veda etmesi için güce ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | لم يهن على الرجل توديع مجموعته الكاملة من القصص المصورة |
| İkinci Dünya Savaşı boyunca Avrupa'dan çalarak, zorla el koyarak ve nadiren satın alarak bir çok tabloyu koleksiyonuna kattı. | TED | وقد جال أوروبا كلها خلال الحرب العالمية الثانية يسرق و ينهب وأحيانا يشتري العديد من اللوحات الفنية لكي يضمها الى مجموعته |
| Onun koleksiyonuna el koymaya hakkınız yoktu. | Open Subtitles | ليس لديك أي حق في مصادرة مجموعته |
| Ya da onlara neden Parsons'ın kısa süre önce satış lisansı için başvurduğunu ya da Parsons'ın, ailesine koleksiyonunu birilerinin çalmak isteyebileceğini söylediğini anlatmıyordu. | Open Subtitles | للحصول على ترخيص لبيعها ولا علموا أن بارسونز قد حذر عائلته أن بعض الناس قد يريدون سرقة مجموعته |
| Paris'e gidip birlikte yaşayabilmeleri için bozuk para koleksiyonunu satar. | Open Subtitles | قام ببيع مجموعته من العملات و بالتالي يصبح قادراً على الإنتقال إلى باريس و يمكنهم عندها العيش معاً |
| Senelerce sahiplerini bulmaya çalıştık ve Karl'a koleksiyonunda yardım etmek için elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | لقد قضى سنوات في محاولة ل لعثور على أصحابها ولكن بدون جدوى، ونحن لم قصارى جهدنا للمساعدة كارل مع مجموعته |
| Pekâlâ, herkes belirlenmiş grubuna katılsın. | Open Subtitles | حسناً , كل شخص يدخل إلى مجموعته الخاصة |
| Yatırım grubu hakkında ne öğrendin? 6 yatırımcı var. | Open Subtitles | ما الذي وجدناه بخصوص مجموعته للإستثمار؟ |
| Ama onu yaralayan insanların peşine düşmek yerine kocasını tehlikeye attıkları için Hank ve grubunu suçluyor. | Open Subtitles | و لكن بدلاً من الذهاب في أثر الناس الذين قاموا بأيذاءه أصبحت تلوم هانك و مجموعته لوضعهم زوجها في طريق الأذى |
| Ölüm sebebi ne kadar doğal görünürse görünsün, çalışma grubundan birilerinin kendisini öldürüp öldürmediğinin özel olarak araştırılmasını istediğini vasiyetinde açıkça belirtmişti. | Open Subtitles | نص في وصيته بأنه مهما بدت ظروف وفاته طبيعية فتحقيق خاص يجب أن يتم إجرائه لتحديد ما إذا كان أحدكم أعضاء مجموعته الدراسية |
| grubunun Keşmir'de çok sayıda savaşçısı var. | Open Subtitles | مجموعته لَهُ العديد مِنْ المقاتلين في كشمير. |
| Karl'ı öldürenin gizli koleksiyonundan haberi olduğunu farz etmeliyiz. | Open Subtitles | حسنا، علينا أن نفترض أن من قتل كارل عرف حول مجموعته السرية |
| - Grupları büyük ihtimalle önümüzde. | Open Subtitles | على الأرجح أنه متقدم على مجموعته |
| Kendi kümesini öldürdüğünü söylüyorlar. | Open Subtitles | القصة أنه أكل مجموعته. |
| Spor ayakkabısı tutkunu Dan koleksiyonunun hangi 352 parçadan oluştuğunu belirliyor. | TED | إذًا مدمن الأحذية الرياضية دان بنى مجموعته و عرّفها ب 352 زوج يملكها. |