| savunma avukatı Veronica Hastings bu sabah bir basın açıklaması yaptı. | Open Subtitles | و محامي الدفاع ,فيرونكا هيستينق ادلت في تصريح للصحافين هذا الصباح |
| İdam için yargılana biriyle... savunma avukatı arasında hoş olmayan bir bakışma. | Open Subtitles | تلك ليست نظرة جيّدة بين متّهمة تواجه الإعدام وبين محامي الدفاع الأول |
| savunma avukatı tanığa sevgiyle sözümü geçirdiğimi söyleyebilir. | Open Subtitles | أود ذلك ، لكن ، في المحكمة سوف يقول محامي الدفاع أنني أثرت على الشاهدة |
| İyi bir savunma avukatının bilmesi gereken son şey gerçektir. | Open Subtitles | آخر ما يرغب محامي الدفاع الماهر في معرفته هو الحقيقة. |
| Savunma vekili, açılış konuşmanızı dinliyoruz. | Open Subtitles | محامي الدفاع سوف نستمع لما لديكم. |
| Yivler bize, depoda bulduğumuz tabancının savunma avukatını öldürmekte kullandığını söylüyor. | Open Subtitles | التصدعات تخبرنا بأن السلاح المستعاد من المخزن إستخدم لقتل محامي الدفاع |
| savunma avukatlarının görevi... bireyin haklarını korumaktır. | Open Subtitles | على أية حال ...إنه من واجب محامي الدفاع أن أن يحمي حقوق الفرد. |
| Hayır,en son fotokopiden okudugumda savunma avukatı jüriye benim oynadıgımı söyledi. | Open Subtitles | لا, اخر مرة قرأت فيها من نسخة مصورة قال محامي الدفاع لهيئة المحلفين بانني أحرفها |
| savunma avukatı şimdi görgü tanığının ilk ifadesinin doğruluğunu sorgulayacak. | Open Subtitles | محامي الدفاع يتحدى الآن صحة إفادة الشاهد الأولى، |
| Sayın Hakim, savunma avukatı bir şey ima ediyorsa-- | Open Subtitles | بين منزل المدعى عليه ومنزل العريف فيرنيك يا سيادتك ، إذا كان محامي الدفاع يُلمح لشيء |
| Alâkası var çünkü bir yargıcın bir davada kararını verirken, savunma avukatı hakkındaki şahsi fikirlerini tamamen bir yana bırakabilme yetisinin olduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | بل هنا علاقة لأن هذا يثبت أن باستطاعة أي قاضٍ أن يقصي مشاعره الشخصية تجاه محامي الدفاع عندما يبت في قضية ما |
| savunma avukatı, ki o ben oluyorum gizli delilleri gördükten sonra özel avukatla asla görüşemez. | Open Subtitles | أن محامي الدفاع هو أنا، و يجب عليّه أن لا يُشارك المحامي الخاص عندما يعثر على أدلة سّرية. بالإضافة، |
| İçinde sadece ben ve o aptal, sıska savunma avukatı var. | Open Subtitles | بداخلها فقط انا وذلك الاحمق محامي الدفاع |
| savunma avukatı, onun öldürdüğünü söyleyecek. | Open Subtitles | محامي الدفاع سيقول أن ذلك ما أدى إلى قتله. |
| Tekrar ediyorum, savunma avukatı itirazlarını suistimal ediyor. | Open Subtitles | مرة أخرى ؛ محامي الدفاع يقوم بالإساءة لإعتراضاته |
| Bir noktada, her savunma avukatı seçim yapmak zorunda... ihtiyacı olan gerçeği bilmek... ile müvekkilinin en iyi çıkarları arasında. | Open Subtitles | في أي نقطة كانت ، محامي الدفاع يجب أن يختار بين أن يعرف الحقيقة ، وبين مصلحة عميله |
| O halde... savunma avukatının etik olarak bir ikileme düşmesine yol açacak bir neden yok. | Open Subtitles | إذاً محامي الدفاع هذا سيقع في معضلة أخلاقية |
| - Charlotte Richards, Savunma vekili işte. | Open Subtitles | شارلوت ريتشاردز، محامي الدفاع. |
| Ayrıca Travis'e çoktan Washington'daki en iyi savunma avukatını ayarladım. | Open Subtitles | ولقد وجدتُ لترافيس واحد من أفضل محامي الدفاع في واشنطون |
| Bu, savunma avukatlarının en büyük ikilemlerinden biridir. | Open Subtitles | تلك من اكبر المعضلات لدى محامي الدفاع |
| Hatta jürinin kararı açıklandığında kendi savunma avukatına bile saldırdı. | Open Subtitles | لقد هاجم حتى محامي الدفاع الخاص به عندما صدر الحكم |
| Savunma avukatıyla evli, Jeremy Watkins. | Open Subtitles | متزوجه من جيريمي اتكينز، محامي الدفاع للمقاطعة |
| Ama savunmanın bunu neden ortaya atmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | ولكني أتساءل لِمَ اختار محامي الدفاع إغفال هذا الأمر |
| Anladığım kadarıyla sanık avukatlığını sizin yapmanızı istemiyor | Open Subtitles | فهمت أن المتهمة لا تريدك أن تكون محامي الدفاع عنها |
| Bayanlar ve baylar... savunma makamındaki meslektaşım gibi... ben de duygularınıza kapıImamanız konusunda sizi uyarmak isterim. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة... كما قال زميلي محامي الدفاع... أود أن أحذركم من الانسياق خلف مشاعركم |
| Dün savunma avukatlarından birinin sistemine girdim. | Open Subtitles | بالامس إخترقتُ نظام أحد محامي الدفاع حاصتهم |