| Cumhuriyetçiler arasında çok popüler olacaksın. | Open Subtitles | لن تكون محبوبًا جدًا من قبل الحزب الجمهوري. |
| Savaş zamanı öncelikli olarak barışla ilgilenen herkesin popüler olmayışının kaçınılmaz oluşunu anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم أنّه أمرٌ حتميّ إذ أيُّ أحدٍ مهتمٌّ بالسلام .بشكلٍ أساسيّ ينبغي ألّا يكون محبوبًا في وقت الحرب |
| İlk başta acı tadı nedeniyle karın ağrısı gibi hastalıklar için ilaç olarak görülmüştü, fakat bal, şeker veya vanilyayla tatlandırılması çikolatayı İspanya hükümdarlığında hızla popüler bir yiyecek hâline getirdi. | TED | في البداية، مذاقها المُر جعلها كدواء لبعض الأمراض مثل اضطرابات المعدة ولكن تحليتها بالعسل والسكر أو الفانيليا جعلها سريعًا شرابًا شعبيًا لذيذًا محبوبًا في البلاط الإسباني |
| Öte yandan, siz, sevilmek için yaratıldınız. | Open Subtitles | أنت من الناحية الآخر، خلقت لكي تكون محبوبًا. |
| Hayatta en önemli şey sevilmek. | Open Subtitles | أهم الأمور في الحياة ، أن تكون محبوبًا |
| Ben sevilmeyi hak ediyorum! | Open Subtitles | أنا أستحق أن أكون محبوبًا |
| Ben sevilmeyi hak ediyorum! | Open Subtitles | أنا أستحق أن أكون محبوبًا! |
| Kısacası buralarda pek sevilen bir adam değilim. | Open Subtitles | يكفي القول بأنني لست محبوبًا فيما يخص ذلك الجزء |
| - Lisedeyken popüler miydin? - Hayır. | Open Subtitles | أكُنتَ محبوبًا في المدرسة الثانوية؟ |
| Nasıl oldu da Han'ın orada oturmasının bizi nasıl popüler yapacağını düşündük ki? | Open Subtitles | كيف فكّرنا أنّ بوجود (هان) أنّ سيجعل الأمر محبوبًا أكثر؟ |
| Sadece sevilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فحسب أريد أن أكون محبوبًا |
| sevilmek istiyorum. Sadece sevilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون محبوبًا |
| Gerçek bir fedakarlığın gerçekten sevilen bir şey olması gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أتصوّر أن التضحية الحقيقيّة يجب أن تكون شيئًا محبوبًا بحقّ. |