|    Bir sabah kendini zindanda kilitli bir halde bulacak.    | Open Subtitles |     سيستيقظ ذات يوم ليجد نفسه محبوسا في زنزانة    | 
|    En azından bu akşamlık. Kafesinde kilitli olacak.    | Open Subtitles |     ليس الليلة على أية حال سوف يكون محبوسا فى القفص    | 
|    Asıl sorun, Pelikan Körfezinde kilitli olmasıydı.    | Open Subtitles |     المشكلة أنه كان محبوسا في سجن البليكان بيي في وقتها    | 
|    mükemmel işliyor... fakat hala kendi içimde kilitliyim    | Open Subtitles |     اشعر ان الكون يسير ولكن مازلت محبوسا داخل نفسي    | 
|    Fosom hapishanesinde bir herif vardı.    | Open Subtitles |     كان هناك أحدهم كنت محبوسا معه    | 
|    Bana, üssün alt katlarında kilitli tutulan bir şeyler olduğunu söyledi.    | Open Subtitles |     أخبرتني أنه كان هناك شيئا محبوسا تحت القاعدة    | 
|    Senin için, yanında bulunan birini hayatı boyunca bir yerde kilitli kalmış birini yalnız bırakacaksın.    | Open Subtitles |     سوف تصبحين هاربة من معرفة أن الرجل الذى كان محبوسا لكامل حياته والذى تواجد من أجلك ولم يكن أى أحد كذلك    | 
|    Beni senelerdir burada kilitli tutuyorsunuz!    | Open Subtitles |     لقد أبقيتني محبوسا طوال هذه السنوات    | 
|    Beni daha ne kadar kilitli tutacaksınız burada?    | Open Subtitles |     لكم من الوقت تريدين إبقائي محبوسا هنا؟    | 
|    # Gençlik öfkesinin hapishanesinde kilitliyim #    | Open Subtitles |     محبوسا بسجن يعج بغضب المراهقين    | 
|    Fosom hapishanesinde bir herif vardı.    | Open Subtitles |     كان هناك أحدهم كنت محبوسا معه    |