| Şehrin hemen dışında, çatı panelleri sürülebilen bir deney istasyonu kurdu. | Open Subtitles | علي اقاصي المدينه قام بإنشاء محطه للتجارب ذات سطح قابل للحركه |
| Zaten hapse atılmasının nedeni... sizi desteklemek için benzin istasyonu soymasıydı. | Open Subtitles | سبب حبسه في المره الاولى .. ِ كان من اجل تعلقه فوق محطه بنزيل ليغطيكم يا شباب |
| Fakat enerji santrali ve getirdiği değişim kalıcı olacak. | Open Subtitles | لكن محطه الطاقه والتغير الذي سيحدث سيظل دائما موجود |
| Onu hep eve bırakırım, hatta Bupyung istasyonuna. | Open Subtitles | كنت دائما أخذها إلى المنزل حتى من محطه بيونق يانق |
| Eee... Kardeşin Sodapop benzin istasyonunda çalışıyor, değil mi, DX'ti sanırım? | Open Subtitles | اخوك, سودابوب يعمل في محطه الغاز اليس كذلك؟ |
| Yarın öğleden sonra bir tren daha var. Ya da bir otobüs durağı var! | Open Subtitles | هناك قطار آخر سيأتى عصر الغد وهناك ايضاً محطه اتوبيس فى المدينه |
| Anneni benzin istasyonunun arkasında boşaltım yaparken yakaladık. | Open Subtitles | لقد أمسكنا أمك وهي تظهر نفسها خلف محطه البنزين |
| Belki de o kadar ani tutuşmamışlardır. Genç dedektifini ara, ...ve ona tren istasyonu ipucunu izlemesini söyle. | Open Subtitles | ربما لم أكن على صواب دعينا نذهب للتحقق من محطه القطارات |
| Wilfred S. Boone'nun ülkede 30 radyo istasyonu var. | Open Subtitles | ويلفورد إس بون يملك 30 محطه إذاعيه عبر البلاد |
| Duyuyoruz Rus Uzay İstasyonu. Burası Houston. | Open Subtitles | علم ذلك , محطه الفضاء الروسية هنا هيوستن |
| Çok şaşırdım çünkü birkaç yıl önce buradan çok da uzak olmayan yeni bir benzin istasyonu yapıldı. | Open Subtitles | انا مندهش الي حد ما لان هناك محطه تم بناؤها ليست بيعده منذ عامان |
| Samar, yeni restoranımız Marble Arch İstasyonu'nun karşısında, tamam mı? | Open Subtitles | سامار الجديد مطعمنا موقع انه ارتش ماربل محطه مقابل ؟ اتفقنا |
| Bu enerji santrali Shankar için yapılmalı. | Open Subtitles | محطه الكهرباء هذه ستنفذ من من اجل شانكار |
| Bu Hindistan'ın en büyük enerji santrali olacak. | Open Subtitles | ستكون اكبر محطه كهرباء في الهند |
| Bu enerji santrali konusunda çok mutluyum. | Open Subtitles | اني سعيده جدا لمشروع محطه الكهرباء هذا |
| Onu hep eve bırakırım, hatta Bupyung istasyonuna. | Open Subtitles | كنت دائما أخذها إلى المنزل حتى من محطه بيونق يانق |
| heyecan verici,bütün bunları koş ağşağıya gaz istasyonuna gönder biraz patates cipsi ve çikolata getir. | Open Subtitles | لنحيل هذا التحيز الى محطه البنزين لنحصل على رقائق البطاطس والشيكولاته ارفع يدك |
| Benzin istasyonunda değişen birine göre, harikasın. | Open Subtitles | تبدو حقا انيق بالنسبه الى شخص يغير ملابسه فى محطه بنزين |
| Bupyung istasyonunda soğukta dışarıda kalırsam beni sırtında taşımak zorunda kalacak. | Open Subtitles | سوف اسقط في محطه بيونق يانق وسيصبح عليها ان تحملني من المحطه |
| Hava kararıyor, eğer burada kalmazsa otobüs durağı banklarında yatmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | أن الوقت متأخر واذا لم يبقى هنا سوف تصل به الأمور أن ينام على مقاعد محطه الباصات |
| Senin çirkin kıçını bir benzin istasyonunun tuvaletinde elime almak zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان على ان اقوم بتوليدك بنفسى فى حمام محطه غاز |
| Schtrull, sonradan istasyon şefi olacağı Çin'in küçük bir köyüne kadar devam etti. | Open Subtitles | الى الصين واصبح مدير محطه Schtrull ذهب في قرية صغيره |
| Hayır. Tren istasyonunu ve kasabadan çıkan tüm yolları gözlem altında tutuyoruz. | Open Subtitles | لا، لقد غطينا محطه القطار وجميع الطرق السريعة خارج المدينة مغطاه |
| "Madem öyle, her birkaç kilometrede bir, bir elektrik santralimiz olsun" diyordu. | Open Subtitles | هذا جيد سنبني محطه توليد كل ميل علي طول الطريق |
| Monty Burns'ün çok sevdiği enerji santralindeki son izleri de ortadan kaldıracaksın. | Open Subtitles | ازاله اخر اثار لمونتي بيرنز من محطه الطاقه التي يحبها |
| KNR Radyo'da çalışıyorum, trafik bilgileri kanalınız. | Open Subtitles | انامذيع فى محطه للمعلومات عن المرور بالاذاعه لذلك انا فى اضافه اذاعى |