ويكيبيديا

    "محظوظة جداً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çok şanslı
        
    • çok şanslısın
        
    • çok şanslıyım
        
    • şanslı bir
        
    Aksine, çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Çok mutluyum ve harika zaman geçiriyorum. Open Subtitles أعتقد أني محظوظة جداً أنا سعيدة جداً وأقضي وقتاً رائعاً
    - Bunu ona söylemediğim için o çok, çok şanslı bir kız Open Subtitles إذا لم أقل ذلك من قبل إنها امرأة محظوظة جداً
    Dikiş atmak gerekecek, ama çok şanslı bir kızsın. Open Subtitles ستحتاجين إلى غرز، لكنكِ فتاةٍ محظوظة جداً
    - Asher beni güvende hissettirdi. - çok şanslısın. Open Subtitles آشر يجعلني أشعر بالأمان انتِ محظوظة جداً
    Doğrusunu söylemek gerkirse, onunla evlenmediğin için çok şanslısın. Open Subtitles أتعلم أنا محظوظة جداً. لا ينتهي الزواج بها.
    Onu gördüğüm için çok şanslıyım, böyle büyülü bir ana tanık olmak ayrıcalık. Open Subtitles كنتُ محظوظة جداً لرؤيتهم، فأنا صاحبة إمتياز كبير لأشهد مثل تلك اللحظة السحريّة
    Ben gençken üvey annem çok şanslı olduğumu söylemişti. Open Subtitles عندما كنت شابة ، أخبرتني زوجة أبي أنني كنت محظوظة جداً
    Ama çok çok şanslı birkaçı toprak zemine düşecek ve bu hayatta kalan canlılardan bütün adanın soyu devam edebilir. Open Subtitles و لكن قلة محظوظة جداً جداً سوف تهبط على أرض صلبة و من هؤلاء الناجين, سلالة كاملة سوف تولد
    Bence çok iyi bir adamsın. O da çok şanslı bir kız. Open Subtitles أعتقد أنك شاب رائع و هي فتاة محظوظة جداً
    Bilemiyorum. Hayatta olduğum için çok şanslı hissediyorum. Open Subtitles لا أعرف أشعر بأنني محظوظة جداً لكوني على قيد الحياة
    çok şanslı bir kızım. Evet çok şanslı. Open Subtitles يالّي من فتاة محظوظة ، أجل ، محظوظة جداً
    Sen ne dersen diyebilirsin, Oğlum eğer bir kızdan hoşlanırsa, o kız gerçekten çok şanslı olmalı. Open Subtitles أياً كان ما تقول , إذا إبنى أحب فتاة سوف تكون محظوظة جداً
    Ve neredeyse Hogwarts kadar büyüleyiciydi. çok şanslı hissediyorum. Open Subtitles وكانت ساحرة تقريباً مثلها أشعر أنني محظوظة جداً
    Ama baba açısından çok şanslı olduğumu biliyordum. Open Subtitles لكن كنت أعرف أنني كنت محظوظة جداً في قسم الآباء.
    Ama baba açısından çok şanslı olduğumu biliyordum. Open Subtitles لكن كنت أعرف أنني كنت محظوظة جداً في قسم الآباء.
    Teyzen çok şanslı bir kadın Angelica. Çünkü iki hayatı var. Open Subtitles خالتك امرأة محظوظة جداً يا أنجيلكا
    çok şanslısın tüm gezegenlerde istenebilecek her şeye sahip olduğun halde tüm yaptığın, bu aile hakkında şikâyet etmek. Open Subtitles أنتِ محظوظة جداً لديكِ كُلّ شيءُ في العوالمِ ما يمكن ان تتمنيه وكُلّ ما تفعليه هو التذمر من هذه العائلةِ
    çok şanslısın. Her kadının bir işi olmalı. Open Subtitles أنتِ محظوظة جداً يجب على كل امرأة أن تحظى بوظيفه
    Ama hepsinden önce sana birşey söyleyeceğim çok şanslısın, bunun farkındasın değil mi? Open Subtitles . سأخبركِ شيئاً قبل كل هذا أنتِ محظوظة جداً ، هل تعلمين ذلك ؟
    Yanımda beni anlayan biri olduğu için çok şanslıyım. Open Subtitles أنا محظوظة جداً لأحظى بشخص يعرف ما أمر به
    Benim için bu kadar şeyi yapan bir kocam olduğu için çok şanslıyım. Open Subtitles أشعر بأني محظوظة جداً لأن لدي زوج يفعل كل هذا من أجلي
    En etkili çağında bir adam... şanslı bir bayan demektir. Open Subtitles رجل مثلك في ريعانه ستكون فتاة محظوظة جداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد