Sakin ol. Hayatta olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | علي رسلك, أنت محظوظ لكونك على قيد الحياة |
O hıyarları yoğun bakıma sokmadığın için şanslısın. | Open Subtitles | إنّك محظوظ لكونك لم تودع أحدهما غرفة العناية المركّزة. |
Birkaç saat daha beklemelisiniz. Hayatta olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | ستظلّ لبضع ساعات أخرى أنت محظوظ لكونك حيّاً |
Kendinizi paramparça etmediğiniz için şanslısınız. | Open Subtitles | أنت محظوظ لكونك لم تقطع نفسك أشلاءً أتعرف إن الناس سمعوا الإنفجار ؟ |
Kendinizi paramparça etmediğiniz için şanslısınız. | Open Subtitles | أنت محظوظ لكونك لم تقطع نفسك أشلاءً |
Nefes aldığın için şanlısın. | Open Subtitles | الآن أنت محظوظ لكونك مازلت تتنفس |
Burada olduğun için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لكونك موجود هنا عصر اليوم |
Hâlâ bir elin olduğu için şanslısın çünkü. | Open Subtitles | لأنّك محظوظ لكونك ما زلت تملك يدًا أصلًا. |
- Rozetini almadıkları için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لكونك لا زلت تحتفظ بشارتك |
Şikayet etmeyi bırak, hayatta olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | توقف عن الشكوى , أنت محظوظ لكونك حياً |
Öncelikle hayatta olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | في المقام الأول، أنت محظوظ لكونك حيّاً. |
O, Cornelius Murphy'di ve sen de yaşadığın için şanslısın. | Open Subtitles | انه الكورنيليس " ميرفى " وانت محظوظ لكونك على قيد الحياة |
Hayatta kaldığın için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لكونك على قيد الحياة |
Hücre bloğunda olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | إنك محظوظ لكونك بهذه الزنزانة |
Hayatta olduğun için şanslısın. | Open Subtitles | إنك محظوظ لكونك حياً |
Kimin patron olduğunu gösteriyordum, James Dougles. Kısırlaştırıldığın için şanslısın. | Open Subtitles | كم انت محظوظ لكونك مخصي |
Hiçbir şey kırmadığın için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لكونك لم تكسر شيئاً |
Hayatta olduğunuz için şanslısınız efendim. | Open Subtitles | أنت محظوظ لكونك على قيد الحياة |
Hayata döndüğünüz için şanslısınız Bay Allen. | Open Subtitles | أنت محظوظ لكونك حي يا سيد (آلين) |
Burada olduğun için şanlısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لكونك هنا اليوم |
Jesse'nin arkadaşı olduğun için çok şanslısın çünkü boynum tutulmak üzere. | Open Subtitles | أنت محظوظ لكونك صديق (جيسي) لأني أعاني تصلباً خطيراً في رقبتي هنا |