"مخفى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Görünmez
• saklı
• gizlenmiş
• saklanmış
• saklanmıştı

Görünmez bir kutuya konup hayali bir rüzgarla savrulmayı hakediyor. Bütün vücudunu...
إنها تستحق أن توضع فى صندوق ...مخفى و تنفجر بريح خيالية و

"Harika Kadın'ın" Görünmez jeti olmalı Görünmez sevgilisi değil.
. حسناً , إمراة رائعة . يفترض ان يكون لديها طائرة مخفية . وليس صديق مخفى

Görünmez olsalar da Kara Deliklerin etkisiz oldukları anlamına gelmez bu.
حتى ولو كان الثقب الأسود مخفى عن الأنظار فهذا لا يعنى أن ليس له تأثير

Annemin gitmesine izin ver yoksa nerede saklı olduğunu göstermeyeceğim.
إسمحوا لأمى أن تذهب أو أنني لن أظهر لك ما هو مخفى

Biri cinayet avında ipucu, bahçenin üst taraflarında ağaç yaprakları arasında saklı.
واحد مستخدم فى مسابقة المطاردة مخفى فى شجيرة بالحديقة

Hondalar termik santralin dışında bir yere gizlenmiş.
سيفيس مخفى في مكان ما خارج التيار الدافئ.

Öteki saklanmış. Görsel hafızasında olmamak için buna bakmamış.
واحد مخفى والآخر سيتجنّب النّظر إليه حتّى لا يكون خلال ذاكرته

Sadece Görünmez bir anahtar, Görünmez duvarı açabilir.
فقط مفتاح مخفى يمكنه فتح حائط مخفى

Apophis'in mayın tarlasına Görünmez bir filoyla geleceğini bilmiyorduk.
لم نكن نعلم بأن (أبوفيس) سيقوم بجلب أسطول مخفى فى حقل الألغام

Görünmez diyorum böylece yenilmez olabilirim.
مخفى , أستطيع أن أبقى مخفياً

Görünmez.
مخفى

Görünmez bir anahtar.
انه مخفى...

Her sayfayı inceleyene kadar öyle sanmıştım ama içinde yazılı veya saklı bir şey yok.
لقد إعتقدت ذلك فقمت بتقليب كل صفحة ولا شئ مكتوب أو مخفى بالداخل

yüksek, karlı dağ duvarlarınca örtülü tutulmuş saklı bir ülke hayal edebiliyorsan rüyalarındaki bütün görülmemiş güzelliklerle zengin bir yer o zaman benim nerede olduğumu bilirsin.
مخفى بأسوار الجبال العالية. مكان به ما تحلم به... لتعرف أين أنا

Shak'l Apophis'e ayini yaparken saklı kalamadığınızı söyledi.
ِ " شاكى " قال لـ " أبوفيس " عن طقوسك وأنت لا تستطيع البقاء مخفى عندما تؤديها

Buralarda bir yerde gizlenmiş silah ya da enerji kaynağı olmalı.
ربما تكون أسلحه أو مصر للطاقه مخفى فى اى مكان

Dünyadan güvenli bir şekilde gizlenmiş;
أذا أستطعت أن تتخيل مكان مخفى وسالم بعيداً عن العالم...

Görmeliydim ama gizlenmiş.
كان علينا اكتشافه ولكنه كان مخفى

İyi saklanmış. Ali için çok önemli olduğu bariz.
كان هذا مخفى بشكل ذو اهمية لابد انه مهم بالنسبة لعلي

Bahçedeki çocukların bağırış çağırışlarını duyacak kadar yakın bir yerdi ama bu arada kendimi onlardan saklanmış hissederdim.
كان قريباً بما فيه الكفاية كى أظل أتسمع صراخ وصيحات الأطفال الذين يلعبون ألعابهم لكن فى الوقت ذاته شعرت بأننى مخفى بعيداً عنهم

Cüppe sandıkta saklanmıştı diyebilir misiniz?
هل ممكن تقول أن الرداء كان مخفى فى الدرج ؟