Benim annem Hukuk Fakültesi için çok güzel olduğumu söylerdi. | Open Subtitles | امي كانت دائما تقول انني ساكون جميلة في مدرسة القانون |
- Hukuk Fakültesi'ne beraber gitmişler. - Evet, bugün öğle yemeği yedik. | Open Subtitles | لقد ذهبا إلى مدرسة القانون سوياً نعم ، تناولنا طعام الغداء اليوم |
Lamar'ı hukuk fakültesine soktuğumdan beri hayır. | Open Subtitles | حسنا ,ليس منذ أن وضعت لامار فى مدرسة القانون |
Anlayamıyorum. Bir adama deli gibi âşık olduğum için hukuk fakültesine gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى مدرسة القانون لأنني كنت واقعة في حب شخص ما |
O hukuk fakültesinden yeni mezun olmuştu ve İlçe avukatlık ofisinde çalışıyordu. | Open Subtitles | متخرجة حديثاً من مدرسة القانون وعملت في مكتب النائب العام |
Ve hukuk fakültesinden ilk dönüşümde babam bana yardım etmek istemişti... | Open Subtitles | عندما تخرجت من مدرسة القانون أبي أراد أن يساعدني لذلك هو أول عملائي |
John, birbirimizi, daha hukuk fakültesinde okuduğum zamanlardan beri tanıyoruz. | Open Subtitles | جون، لقد عرفنا بعضنا منذُ أن كنتُ في مدرسة القانون |
Böylece ben de Hukuk Fakültesi'ne gittim, ve babam buna çok sinirlendi, fakat o her halukarda sinirlenirdi. | Open Subtitles | و هكذا ذهبت الي مدرسة القانون وقد أغاظ هذا أبي بالفعل و لكنه كان مغتاظاً طيلة الوقت علي أي حال |
Hukuk Fakültesi'ne gitmedim ama bir tahminde bulunayım. | Open Subtitles | . لم اذهب ابدا الي مدرسة القانون , ولكنني ساخطو الي الامام واتفحص الامر |
Hukuk Fakültesi kurallarının dışında tanışma randevusunda. | Open Subtitles | لقاء بدون سابق معرفة مباشرة خارج مدرسة القانون |
Hukuk Fakültesi için para bulmaya çalışırken bile. | Open Subtitles | حتى حينما كنت احاول ايجاد المال من أجل مدرسة القانون |
Fena halde bıkmıştım. Hukuk Fakültesi'ne gittim. | Open Subtitles | و ضجرت منها و ذهبت الي مدرسة القانون |
Hukuk Fakültesi'ni bıraktım: kötü örnek. | Open Subtitles | تركت مدرسة القانون : الإقلاع عن التدخين السيئة . |
İsa adına. Bugünler bütün kadınlar hukuk fakültesine mi gidiyor? | Open Subtitles | أوه يا الهي ، هل كل امرأة تذهب الى مدرسة القانون هذه الأيام ؟ |
Senatonun internet sitesinde hukuk fakültesine gittiğiniz yazıyor. | Open Subtitles | سيرتك الذاتية على موقع مجلس الشيوخ تقول بأنك ذهبت إلى مدرسة القانون |
Daha avukat asistanıyken kocasını hukuk fakültesine... | Open Subtitles | هل تعرفين أنها ألحقت زوجها في مدرسة القانون عندما كانت مساعدو قانونية ؟ |
Şimdi bir stajyer değilim ve akşamları hukuk fakültesine gidiyorum. | Open Subtitles | أنا الآن شبه قانوني قصدة قريب من ان يكون محامي واذهب إلى مدرسة القانون في الليل. |
Bu da bir başlangıç sayılır ama hukuk fakültesine gitmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | هذه بداية لكن إذا كنت أفكر في مدرسة القانون |
Geçen ay hukuk fakültesinden arkadaşım adli yardım firmasında bana iş teklif etti ve işi kabul etmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | في الشهر الماضي , زميل لي عرض علي وظيفة في مدرسة القانون في قسم الإستشارة القانونية و أنا على يقين بأنه يجب علي القبول بها |
Üst düzey bir hukuk fakültesinden mezun olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنها لم يذهب إلى... مدرسة القانون من الدرجة الاولى. |
hukuk fakültesinden tanışıyoruz. Benim editörümdü. | Open Subtitles | التقينا في مدرسة القانون. |
Söylemeliyim ki, bu daha sonra hukuk fakültesinde öğrendiğim her şeyden çok daha etkiliydi. | TED | أكثر فعالية بكثير، يجب أن أقول، من أي شيء آخر تعلمته فيما بعد في مدرسة القانون. |
Üç yıl hukuk fakültesinde okudum, ama her şey dönüp dolaşıp dişlerimde bitiyor. | Open Subtitles | ثلاث سنوات في مدرسة القانون ويعتمد ذلك في النهاية على أسناني؟ |