| Kardeşim hayattayken onlara borcu varmış dediler. | Open Subtitles | لقد قالوا بأن أخي مدين لهم بالمال عندما كان حياً |
| Onlara borcu var. Ne kadar? | Open Subtitles | انه مدين لهم بالمال |
| Seni gönderen adam, Kristoff'un bu adamlara çok fazla borcu olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | الرجل الذي ارسلك.. (كرستوف)... أخبروني بأنه مدين لهم بالكثير. |
| Faturada sihirli bir kapı kolu için 300.000$ borcunuz olduğu yazıyor. | Open Subtitles | يقولون انك مدين لهم ب 300 الف دولار ثمن عقدة باب سحرية |
| "Bu mevzu karışığın" ötesinde bir cevap borcunuz olduğunu düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | ألا تظن أنك مدين لهم برد أفصح من "الموضوع معقد"؟ |
| "Bu mevzu karışığın" ötesinde bir cevap borcunuz olduğunu düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | ألا تظن أنك مدين لهم برد أفصح من "الموضوع معقد"؟ |
| Onların bana verdiği kadarını ben de onlara borçluyum. Özgürlüğümü, gerekirse hayatımı borçluyum. | Open Subtitles | إنني مدين لهم بقدر عطائهم إنني مدين لهم بحريتي |
| Bu mağazanın çalışanları orada savaşıyor bu lekeyi temizlemeyi onlara borçluyum. | Open Subtitles | هنالك عاملون بهذا المتجر يقاتلون هناك وأنا مدين لهم بأن أنهي هذا الأمر. |
| onlara borçluyum. Bir görevim var onlara karşı. | Open Subtitles | إنّني مدين لهم ولديّ واجب تجاههم |