| 30 yaşındaydım ve 30 sene boyunca bir kez yumruk yemiştim. | Open Subtitles | انا كنت في الثلاثين وفي تلك الثلاثين انا لُكمت مرة واحده. |
| Bu arada daha önce gelecek hakkında bir kez konuşmuştuk. | Open Subtitles | في الحقيقة نحن تحدثنا عن المستقبل مرة واحده |
| Hiç kolay değildi, fakat, uzun yıllar, en az haftada bir kez toplantılara gittikten sonra, | Open Subtitles | , لم يكن سهلا ولكن بعد عدة سنوات من الذهاب للاجتماع مرة واحده اسبوعيا على الاقل |
| Aman yaa. bir defa dünyaya geliyoruz. | Open Subtitles | وماذا سيكون الجحيم أنت فقط تعيش مرة واحده |
| Geliyorlar, gidip işi tek seferde bir bitireyim! | Open Subtitles | عندما يأتون, سأنهي هذا مرة واحده والى الابد. |
| Belki biz, seni sadece bir kere asabiliriz ama, tanrı şahit olsun, bunu yapacağız. | Open Subtitles | ربما سنشنقك مرة واحده .ولكن, سنقوم بها بقوه |
| bir kez olursa rastlantı, iki kez olursa tesadüf. | Open Subtitles | عندما يحدث الامر مرة واحده يكن ذلك مصادفة واذا ما حدث مرة اخرى يكون ايضا من قبيل المصادفة |
| Ama sen olmayacaksın. Bu senin ilk yılın Prim. İsmin orada sadece bir kez yazılı olacak, seni seçmeyecekler. | Open Subtitles | اعلم انك تظني ذلك , ولكنه لن يحدث انه اول يوم حصاد لك , وأسمك مكتوب هناك مرة واحده هم لن يختاروكي |
| Ve sadece bir kez söz vermezsin, her gün söz vermelisin. | Open Subtitles | ولا تعد بذلك مرة واحده تعد بالأمر يومياً |
| Şartlı tahliyeyi bir kez bile ihlal edersen, aynı şartlarla buraya geri döneceksin. | Open Subtitles | و إن انتهكتِ إطلاق سراحك المشروط مرة واحده فستعودين إلى هنا |
| O gün bir kez bile onu görmediniz mi? | Open Subtitles | لم تريه؟ ولا حتى مرة واحده في ذلك اليوم؟ |
| bir kez bile geri aramadın. Buralardayken bir merhaba derim diye düşündüm. | Open Subtitles | لم تردي مرة واحده فكرت بان اتي الى هنا و اقول مرحبا كنت هنا |
| - Baba, "sipariş ver"e bir kez tıklayıp onay gelmesini bekleyeceksin. | Open Subtitles | عزيزتي أبي يجب عليك أن تضغط زر الطلب مرة واحده ومن ثم تصبر للتأكيد |
| Kabalık etmek istemem ama yılda bir kez şansımı denemem lazım. | Open Subtitles | مع إحترام الذات كان علي أن أجرب و لو حتى مرة واحده في خلال عام |
| Bak, bazı insanlar süzgeci sadece bir kez kullanır... | Open Subtitles | بعض الناس تستعمل المرشحات مرة واحده فقط |
| bir kez oynadım ve repliğimin yarısını unuttum. | Open Subtitles | لعبتها مرة واحده ونسيت كل خطوطي |
| Christmas yılda bir kez gelir sanırdım. * | Open Subtitles | حسبت ان عيد الميلاد ياتي مرة واحده |
| Tamam, beni dinleyin. Olur mu? bir kez daha. | Open Subtitles | حسنا, اسمعونى مرة واحده فقط,أوكى؟ |
| Robin'le bir kez yattım ve bu duygulara yakalandım. | Open Subtitles | نمت مع "روبين" مرة واحده وجأتني عدوى المشاعر |
| Aslında, bir defa gelecek hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | في الحقيقة نحن تحدثنا عن المستقبل مرة واحده |
| Her şeyi tek seferde getirmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لم يكن عليك أن تحضر كل شيء مرة واحده |
| sadece bir kere oldu ama bu hayatımın en büyük hatasıydı. | Open Subtitles | لقد كانت مرة واحده ولكنها كانت اكبر غلطة في حياتي |